Etrafımız ateş çemberi…

Eşi benzeri görülmemiş katliamlar yapılıyor.

İsrail’in Filistin’in ardından Hamas’ı bahane ederek Libya ve İran saldırıları gerginliği daha artırıyor.

Biz ise daha son yıllarda baş edebilmeye başladığımız terör belasıyla ilgili eskiye göre az da olsa kayıplar veriyoruz.

Güney sınırlarımızdaki güvenlik sorunlarından dolayı bulunduğumuz Irak ve Suriye topraklarında mücadele ederken kimi zaman şehitlerimiz oluyor.

Bir nevi verilen mücadelenin sonucu gibi görülebiliyor.

Ancak Kazan’da gerçekleşen TUSAŞ saldırısı gerçekten yüreklerimizi dağladı.

Son yılarda bunu yapabilecek durumları kalmadığını düşünmek hoşumuza gidiyordu.

Onlarla sınırlarımız dışında mücadele ettiğimizi, içeride bir etkileri olmadığını düşünüyorduk.

Artık çok sıkışmışlardı, sonunda bitecek falan diyorduk.

Ama bir anda Ankara’da eylem yapabildiler!

Ve bu eylemin Bahçeli’nin çağrısının hemen ardından gerçekleşmesi de çok dikkat çekici.

İlişki var mı yok mu tespit etmek oldukça güç.

Böyle bir ortamda, hem de Cumhuriyet Bayramı yaklaşırken geçen yılki ortamı düşünmeden edemiyor insan.

Cumhuriyetimizin 100. Yılı yaklaşırken de bundan farklı olmayan bir durumla karşı karşıyaydık.

Güvenlik gerekçesiyle bazı tedbirler alınmıştı.

Ancak her şeye rağmen inanç ve siyasi farklılıkları bir tarafa bırakarak halkın büyük çoğunluğu olarak sahip çıkmıştık.

Çükü bugünkü kazanımların gerçekten çok önemli olduğu ve bütün bunların Cumhuriyet sayesinde sağlandığı her kesim tarafında daha iyi anlaşılıyor artık.

Her türlü soruna rağmen en parlak geleceği Cumhuriyetin vaat ettiğini azıcık ışık alan her kafa idrak edebiliyor.

Sonuç olarak bu yıl tedbirler herhangi bir iptal ya da erteleme de olmadı. Her ortamda çoşkuyla kutlanacağı vurgulanıyor.

Oldukça sevindirici.

Artık tedbir denince iptal gelmiyor akıllara!

Her türlü fikir ayrılığına rağmen tek bayrak altında birleşmenin yolunun Cumhuriyet olduğunu anladık!

Hepimizin istediğimiz, inandığımız yaşam şekillerinin sadece Cumhuriyetle garanti altında olabileceğini gördük!

Hala anlamayanlar yok mu?

Elbette var!

Maalesef her şeye rağmen musibetlerden ibret alamayan ve karanlık dünyalarına ışığı sokmak istemeyen bir kesim mevcut.

Tabi ki bunun tek suçlusu onlar değil.

Onlara bu aydınlığı gösterecek eğitim ışığını yakamayan siyasiler…

Ama buna rağmen son yıllarda yaşananlardan dolayı birçok kesim kendi düşünce ve inanç hürriyetinin sadece Cumhuriyetle garanti altında olabileceğini fark etti!

Anlatması gerekenler anlatmasa da, almaları gereken eğitimi alamasalar da anladılar.

Cumhuriyeti en değerli miras olarak kabul edenlerin sayısı arttı.

Yarınların Cumhuriyetle daha güzel olacağını görenler çoğalıyor.

Anlamayanların da bir an önce anlaması dileğiyle…

En anlamayanlara anlatabilecek eğitim ordularının daha da güçlenmesi dileğiyle…

Bölgemizde tek parlayan yıldız olan Cumhuriyetimizin ışığının tüm bölgeye yayılması ve akan kanların durması dileğiyle…

Nice güzel bayramlara…

Özgürce yaşamak ve özgürce yaşatmak için;

YAŞASIN CUMHURİYET!