“Siyaset siyasetçilere teslim edilmeyecek kadar ciddi bir iştir” der, Fransa devlet adamı De Gaulle..

Dünya siyasi tarihinde bu ve buna benzer birçok deyime rastlamak mümkün..

1946 yılında başlayan 1950 yılında Demokrat Parti’ nin iktidara geldiği, yaklaşık 73 yıllık süreçte çok partili dönem içinde,
1973 seçimleri sonrası CHP – MHP Merhum Bülent Ecevit – Necmettin Erbakan ortaklığında bir koalisyon hükümeti kurulmuş, devamında ise, 1977 seçimleri sonrası AP sinden istifa eden 11 Milletvekili ile Merhum Bülent Ecevit’ in Başkanlığında tek başına CHP hükümeti kurulmuştur. 12 Eylül siyasal sürecinde ise yeniden hayata geçen, Merhum Süleyman Demirel (DYP), Erdal İnönü (SHP) Genel Başkanlarının ortaklığında hükümet kurulmuş ve Tansu Çiller, Murat Karayalçın hükümeti kısa bir sürede Deniz Baykal’ ın Genel Başkanlığında devam eden siyasi hükümet ortaklığı şeklinde ilerlemiş olan bir döneme sahibiz.
Sonuç olarak 1950 yılında başlayan bugüne kadar gelen siyasi hayatımızda toplam hükümetlerde bulunma süreçlerimiz bu kadardır..
Siyaset zorlu yolculuklarla dolu bir süreçtir. Diğer yanıyla, “imkansızlıkların arasında imkanlar yaratabilme sanatıdır” der önemli siyasi bilim adamları..

Buradan hareketle CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU hiç de tahmin edemeyeceğimiz ölçüde bir çoğumuzun düşünce dünyasından uzak 6 lı masayı kurarak Ülkemizin siyasal yaşamına yeni bir sürecin damgasını vurmuştur. Bu süreç kamuoyu ve çevresi tarafından kabul görmüş alkışlanmış 2 yıla yakın önemli bir emek verilmiştir. Ne var ki 14 – 28 Mayıs seçimleri sonucunda alkış tutanlar bu defa geriye dönüp başta yol arkadaşları olmak üzere Kılıçdaroğluna terbiye ve saygı sınırlarını aşan nankörlüğün zirve yaptığı bir süreci hepimize yaşamışlardır.

Hatırlamak gerekir ki; siyaset bir ekip, takım ve dayanışma biçimidir. Kayıp kazanç, varlık yokluk, düşmek kalkmak siyasette olduğu gibi genel yaşamımızın da bir parçasıdır. Bu gerçekten kimse kaçmaz kaçamaz. Daha da ötesinde dayanışma ve yol arkadaşlığı bir kişilik, şahsiyet ve karakter ortaklığıdır. Bu anlayışı takip etmek yerine işin kolayına kaçarak, kısa yoldan laf ebeliğine soyunarak, faturayı bir kişiye kesmek nankörlük olduğu kadar büyük bir ilkesizlik tutarsızlıktır. Bu yanlışı yapanlar önce dönüp kendi siyasi biyografisine bakmalıdır.
Siyaset hayatı zaferlerle olduğu kadar yenilgileri de içinde barındıran süreçlerdir. Başarı ve başarısızlık birbirinin yol arkadaşıdır. 2019 yerel seçimlerinin büyük ustası Kılıçdaroğlu bir dünya kenti İstanbul, Başkentimiz Ankara olmak üzere önemli iki Büyükşehir Belediye Başkanlıkları alındığında Kılıçdaroğlu na destan yazanlar böyle bir başarıyı görmezden gelerek sadece 14 – 28 Mayıs sonuçlarına kilitlenmişlerdir.

Kemal bey in zarafetinden, inceliğinden ve saygın davranışlarından dolayı sessiz kalmayı uygun bulduğu davranış biçimini hiç kimse ürkeklik, korkaklık ve suçluluk duygusu olarak algılamamalı. Değerlendirme ve eleştiride bulunanların süreci iyi okuması, yansız, objektif, vicdanlı ve akılcı davranmaları gerekir diye düşünüyorum.

Sonuç olarak hayatları boyunca rüyalarında dahi göremeyecekleri bir yere gelenler daha doğrusu getirilenler haddini bilmeli, saygı ve terbiye sınırlarını zorlamamalıdır.

Tarih bu yaşananları unutmayacaktır ve herkes yaptıklarının bedeline katlanacaktır. Sadece siyaset mi? Hayatımızın genelinde kazanç zarar, doğru yanlış, başarı başarısızlık ve benzeri kavramlar bir bütün olarak ele alınmalıdır.
“Elmas yontulmadan insan yanılmadan mükemmel hale gelemez” der Konfücyüs..

O halde, öncelikle yaşananlardan ders çıkarıp mümkünse hatalarımızı en aza indirip inatla ve inançla hedeflerimize doğru koşmanın yol ve yöntemlerine bakmalıyız.
Örnek olarak Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve yol arkadaşlarını rehberimiz olmayı devam ettirmeli ve tarihi süreçleri iyi okuyarak ders çıkarmalı kolaycılığa koşmamalıyız.

Bu vesile ile kararlı ve emin adımlarla yoluna devam eden başta Kemal KILIÇDAROĞLU olmak üzere inançlı ve kararlı partili kadrolarımıza başarı dileklerimi iletir, hak yar ve yardımcıları olsun yürüdükleri yolda..