Kötülüklerin her yerde olduğunu biliyorum, iyilikler hakkında hiç bir fikrim yok..
Neden mi?
Çünkü kötülük, kendiliğinden iyilik ise çaba gerektirir.
Biz nasıl bir toplum olduk böyle?
Başarısızlıklarımızı, çıkmazlarımızı, suçlarımızı, fenalıklarımızı üstüne atabileceğimiz bir kötü yaratma konusunda hiç zorlanmıyoruz.
Peki ya madem varoluşumuz bir kötüye bağlıysa, kendimize benzer kötüleri neden bulmuyoruz?
Neden iyiden bir kötü yaratma çabası?
Neden iyi olmak adına bir çaba yok?
Oysa,
kötülükle karşılaşmak yaşamın daha kötü ya da hepten kötü olduğu anlamına gelmez. O vardır zaten.
İyilikle karşılaşmak yaşamın daha iyi hatta çok daha iyi olabileceği anlamına gelir ama! O sıradışıdır çünkü…
Ne acı ki, hayatın anlamı konusunda şüphelerini bir türlü yenemeyen ‘büyük insanlık’ yorulmadan, bıkmadan, usanmadan kötülüğüne devam ediyor.
Üstelik te kendi bedenine yöneldiğini, bir şekilde kendinde var olan ve görmezden geldiği eksiklik duygusundan kurtulmaya çalışan anaretik bir insan gibi..
O halde,
İyi yaşamın doğru insanlarla karşılaşmaya dayanan olağanüstü bir talih olmadığı yollarda buluşalım.