Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Ortaokul, İlkokul ve Anaokulu’ndan müteşekkil AREV Okulları açılışı ve Öğrenci Yurdu, Reşat Orakçı Cami ve Vakıf Hizmet Binası’ndan oluşan AREV Külliyesi’nin temel atma töreni yoğun bir katılımla gerçekleşti.
“EN DEĞERLİ HARÇ; HEYECAN”
Yazdığı kompozisyonla birinci olan öğrencinin okuduğu kompozisyonun ardından katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başlayan Aras Marmara Eğitim Vakfı (AREV) Başkanı ve Beylikdüzü Kurucu Belediye Başkanı Vehbi Orakçı, üretme arzusuna, üretme aşkına katılan en değerli harcın ‘heyecan’ olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
Ne zaman yeni bir proje, yeni bir hizmet, yeni bir ufka yelken açtığımız zaman tepeden tırnağa heyecanlandığımı görüyorum ve diyorum ki; Ya Rabbim bu heyecanımızı eksiltme. AREV Okullarımızın hayali de; Beylikdüzü birincisi olan ve bizi gururlandıran öğrencimizin az önce okuduğu kompozisyona benzeyen bir kompozisyonla başlamıştı.
“ATATÜRK’ÜN KURDUĞU DÜZENDE FIRSAT EŞİTLİĞİ VAR”
Yıl 1985… Lise öğrencisiyim. Annem rahmetli olmuş, babam da kendi halinde bir çiftçiydi. Vakıf yurdunda kaldığım dönemlerde Erzurum genelinde bir kompozisyon yarışması düzenlenmişti. Az önce kızımızın, Cumhuriyetimizin banisinin vefatına binaen yazmış olduğu kompozisyonun benzerini, duygularımı, önümdeki hayallerimi, düşüncelerimi kaleme alarak yarışmaya katılmıştım ama umudum yoktu. Çünkü benim okulum meslek lisesiydi, köyden gelmiştim, edebi anlamda sağlam bir zeminim yoktu ama yürekteki duygu, nakış nakış işlendiği için, gecenin yarısında biten kompozisyonumu gönderdiğimde biraz olsun umutlanmıştım. Sonrasında okul müdürüm beni çağırıp, “Vehbi oğlum, baban ne iş yapar” diye sormuş, ben de “Çiftçi” cevabını vermiştim. “Bu kompozisyonu sen mi yazdın evladım” şeklindeki sorusunu, “Evet ben yazdım” diye cevaplandırmıştım. “Aferin, Erzurum birincisi olmuşsun” diyince anladım ki Cumhuriyetimizin banisi Atatürk’ün açtığı yolda, kurduğu düzende köylü, çiftçi fark etmeksizin herekse fırsat eşitliği var.
“DİZLERİM TİTREMİŞTİ”
Ödülümü alacağım gün Kızılay salonunda Milli Eğitim Müdürü, Vali, Garnizon Komutanı, Emniyet Müdürü, tüm yöneticiler, Erzurum’un ekabirlerinin önünde sahneye çıkarıldım. Ödülümü aldığımda dizlerim titremişti. Kendi kendime, “Bu umudu, bu hayali hiç söndürme, daha çok oku, daha çok yaz, daha çok terle, daha az uyu. Kendi nefsin için değil, ülken için ve insanlar için yaşa” diye, kendime söz vermiştim.
Sahneden indiğim zaman Erzurum TRT radyosu benimle röportaj yapmıştı. O röportaj Türkiye çapında yayınlanınca, hayata zor koşullarda başlayıp, Cumhuriyetimizin ve idarecilerimizin verdiği imkanla hızla koşma şansı yakalamıştım.
“HAYALLER KURARDIM GECE YARILARINDA”
Kaldığım vakıf yurduna döndüğümde, “Ne mutlu ki birileri vakıf kurmuş, bu yurdu yapmış, ben de şuan misafiriyim. Ya Rabbim imkan ver, ben de okuyayım, meslek sahibi olayım, imkan sahibi olayım, ben de vakıf kurayım. Kurduğum vakfa yurtlar, okullar, hizmetler yapayım” diye dua etmiştim. Hayaller kurardım gece yarılarında, yirmi kişinin konakladığı, klasik değişle koğuşta.
Çok şükür ki hayallerimiz, umutlarımız; devletimizin, büyüklerimizin, halkımızın, ailemizin, arkadaşlarımızın desteğiyle büyüdü, büyüdü ve AREV Okullarımızın açılışına maya oldu, tohum oldu.
İZ BIRAKAN NESİLLER…
Biz çocuklarımıza; hayaller kuran, umutlar yeşerten, yazılar – kitaplar yazan, bilimde, teknolojide, robotikte, yazılımda, sanatta, sporda iz bırakan bir nesil olmaları için rehberlik yapacağız.
“BİN KİŞİNİN YAŞADIĞI BİR KÖYDÜ”
Ben bu şehre geldiğimde Kavaklı, bin kişinin yaşadığı bir köydü. Biz bu köyün tüm arazisinde ayak izimizi bıraktık. İşçi olarak, öğrenci olarak, öğretmen olarak, STK başkanı olarak… Kimi zaman öğretmen ihtiyacı oldu, gidip okulumuza başvurarak ücret almaksızın öğretmenlik yaptık.
KURUCU BELEDİYE BAŞKANI
O bin nüfuslu köy şuanda İstanbul’da ve Türkiye’de marka bir kent oldu. Bu yolculukta şu kardeşinizin harita mühendisi olarak, işçi olarak, siyasetçi olarak, özellikle siyaseti dışlayıcı olmadan, kucaklayıcı hizmet ve insan odaklı bakış açısıyla yansıtmasının payı var. Belde olurken muhtarımızla birlikte gittik imza topladık, köyümüzü belde yaptık. İlçe olurken nasip oldu, ilçeyi biz kurduk, Kurucu Belediye Başkanı olduk. Kaymakamımız geldiğinde elinde atanma yazısı vardı sadece. Biz; Kaymakamlığımızın, Milli Eğitim Müdürlüğümüzün, Emniyet Müdürlüğümüzün, tüm kurumlarımızın binalarını, araçlarını, makamlarını zevkle döşedik, kendilerine verdik. Hatta belediye binamızı ikiye böldük, yarısını Kaymakamlık yaptık. Amacımız; Beylikdüzü’nün büyümesi, gelişmesi ve marka olmasıydı.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK EĞİTİM KOMPLEKSİ
Arkamızda kalan vadide, Türkiye’nin en büyük eğitim kompleksini inşa ettik. 150 dönüm arsa içerisinde 10 okul, bilim teknoloji merkezleri, kültür sanat merkezleri, yurtlar, olimpik spor tesisleri ile donattığımız bir proje ortaya çıkarttık. İnşa ettiğimiz Fen Lisesi Türkiye birincisi oldu. 2013 yılında basına, “Boynuz Kulağı Geçti” şeklinde manşet oldu. Haberin içeriğinde; 15 bin civarında lise olduğu, bu liselerin içerisinde Beylikdüzü’nde açılan Fen Lisesi’nin köklü liseleri geride bırakarak birinci olduğu yazıyordu. O okulumuzun önünden geçerken onur duyuyor ve keyif alıyorum.
“KENDİMİZİ İNSAN EĞİTMEYE ADADIK”
Biliyorum ki kişisel varlıklarımız, malımız, mülkümüz, paramız bugün var yarın yok. İnsan bir anda her şeyini kaybedebilir. Kalıcı olan; işte bu eserler, bu okullar, biraz sonra temelini atacağımız AREV öğrenci yurdumuz ve külliyemizdir. Hizmetlerdir kalıcı olan. Çinliler ne demiş? Eğer bir yıllık ürün istiyorsanız arpa, buğday ekin. On yıllık istiyorsanız ağaç dikin. Yüz yıllık istiyorsanız insan eğitin.
Biz de kendimizi insan eğitmeye adadık ve bu amaçla AREV’i kurduk. Vakfımız dokuz yıldır on binlerce insanımıza ücretsiz kurslar, seminerler, konferanslar, mesleki eğitimler kazandırdı. Binlerce öğrencimize burslar verdik. Bundan da keyif alıyoruz.
HEDEF: AREV ÜNİVERSİTESİ
AREV Okullarımızın startını Beylikdüzü’nden verdik. İnşallah önce İstanbul’un diğer ilçelerinde, sonra Türkiye çapında ve inanıyorum ki dünyanın farklı ülkelerinde de hayata geçireceğiz.
Sayın Kaymakamımız bir sohbet esnasında, “AREV’e Anadolu Lisesi, Fen Lisesi yetmez, üniversite bekliyorum” demişti. Sayın Kaymakamımızın vizyonu ve AREV’e yüklemiş olduğu bu görev, bizim için emir babındadır. İnşallah inanıyorum ki uzun zamana yaymadan bunu da başaracağız. Yapmış olduğumuz ve yapacağımız kurumlar benim şahsımın değil, ülkemizindir, milletimizindir, velilerimizindir.
ŞATIR İLE IŞIK KISA KONUŞTULAR
Orakçı’nın ardından AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanı Mustafa Necati Işık ile Beylikdüzü Belediye Başkan Vekili Ömer Şatır kısa birer konuşma yaptılar.
BEYLİKDÜZÜ EĞİTİMDE ÜÇÜNCÜ
Kürsüye gelen Beylikdüzü Kaymakamı Mehmet Okur da, katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasına şöyle devam etti:
Beylikdüzü genç bir ilçe olmasına rağmen, eğitimde önemli bir başarıya imza atarak 39 ilçe arasında 3. olmuştur. Bu başarı; velilerimizin, öğretmenlerimizin ve idarecilerimizin sayesinde elde edilmiştir. Ben buradan tüm eğitim camiamıza teşekkür ediyorum ve hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Ayrıca özel okullar olarak Beylikdüzü’müzde önemli bir alt yapımız var ve özel okullar açısından da çok cazip bir ilçeyiz. Eğitim seviyesiyle de Beylikdüzü ilçemiz marka olmuştur. İleriki yıllarda Beylikdüzü’nün İstanbul’da birinci olacağına inancım tamdır.
“AREV’İN ETKİNLİKLERİNİ TAKDİR EDİYORUM”
Bu güzel okulumuzu da Beylikdüzü’ne kazandırdığı için AREV Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Orakçı’ya ben ilçem adına teşekkür ediyorum. Beylikdüzü’ne geldiğimden bu yana AREV’in tüm etkinliklerine katılmaya çalıştım ve her zaman takdir ettim. Başkanımızın da dile getirdiği gibi, Beylikdüzü’nde üniversite olmadığını, artık sıranın üniversiteye geldiğini kendisine ifade etmiştim. Buradan bu çağrımı yineliyorum.
“CUMHURİYETİMİZİ TEKRAR KUTLUYORUM”
Vehbi Orakçı biraz önce hayat hikayesini anlattı ve bundan hepimiz etkilendik. Kendisinin de ifade ettiği gibi bu başarı grafiğinin altında 95. yılını kutladığımız Cumhuriyet idaresi yatıyor. Bu vesileyle Cumhuriyetimizi tekrar kutluyor ve onun banisi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve şükranla anıyorum.
“HAÇLI ZİHNİYETİ HORTLADI”
Değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti olarak önemli bir süreçten geçiyoruz ve bu süreci hep birlikte yaşıyoruz. Haçlı zihniyeti yine hortladı. Asırlardır İslamiyet’in sancaktarlığını yapan Türk milletini hedef alan bu zihniyet bize, dolayısıyla İslam’a karşı yine savaş açmış durumda. Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak sağlam bir şekilde ayaktayız. Tüm engellemeler, ihanetler ve yıldırmalar, devletimizi ve milletimizi geriye götürmeye imkan vermeyecektir.
2023 ve 2071 HEDEFLERİ
Hedefimiz; çağdaş uygarlık seviyesine çıkmaktır. 2023 ve 2071 hedeflerimize; geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi iyi yetiştirerek ulaşacağız. İşte bu okullarımız o imkanı sağlamaktadır. Bu vesileyle burada görev yapan müdür ve öğretmenlerimiz ile öğrencilerimize başarılar diliyorum. Okulumuzun ilçemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
ŞAMİL AYRIM: HEDEFLER BELLİ, ÇITA YÜKSEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tebrik telgrafının okunmasının ardından kürsüye AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım geldi. Daha önceki konuşmacıların söylenmesi gereken her şeyi söylediğini dile getiren Ayrım sözlerini şöyle sürdürdü:
Bugün çok önemli bir gün. Büyük önerimiz Atatürk’ümüzün açtığı yolda, Cumhuriyetimizin değerlerine bağlı bir ilim – irfan yuvasının açılışını gerçekleştiriyoruz. Hedefler belli, çıta yüksek. Az önce Kaymakamımız ifade etti, Vehbi Bey de bu işin uzmanı olduğuna göre artık üniversite açmaya da katılacağız inşallah. Kendisinin hayat hikayesini dinledik, şapka çıkarmamak mümkün değil.
“KÖYDEN ÇIKTI, SENATÖR OLDU”
Beylikdüzü’nün değerli sakinleri, İbn Haldun der ki, “Coğrafya bir kaderdir”. Çok doğru. Bu coğrafyada, Beylikdüzü’nde yaşamak bizim kaderimiz. Nerdeyse hepimizin bir köylü geçmişi var. Rahmetli babam on kardeştiler. Aralarından bir tek babam okudu. O zaman Kars’ın ilçesi olan Iğdır’ın bir dağ köyünden çıkarak bu ülkede Cumhuriyet senatörü oldu. Ben de okudum ve bölgemizin, Beylikdüzü’nün milletvekili olarak karşınızdayım.
“PIRIL PIRIL BİR MİLLİ EĞİTİM BAKANI”
Az önce Sayın Cumhurbaşkanımızın tebrik telgrafı okundu. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde pırıl pırıl bir Milli Eğitim Bakanı açıklandı. Toplumda herkesin ittifak ettiği bir milli eğitim bakanı. Kendisi hakkında, farklı görüşte olan vatandaşlarımızdan da kötü bir söz işitmedim.
“BEYLİKDÜZÜ MARKA BİR İLÇE OLDU”
Ben 17 sene evvel Anavatan Partisi (ANAP) milletvekiliydim, şimdi bölgemizin AK Parti milletvekiliyim. Ben burasının 17 yıl öncesini de biliyorum. Şimdi görüyoruz ki hizmet gelmiş ve Beylikdüzü marka bir ilçe olmuş. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Barış Yıldız, 90 civarında özel okulun 20 binin üzerinde öğrencisi olduğunu söyledi bana. Bu çok önemli bir rakam ama devlet okullarımızın yetersiz olduğu demek değil elbette.
“BİRLİĞİMİZ BOZULMASIN”
Vehbi kardeşim, sana bundan sonraki hayatında da başarılar diliyorum. İnşallah üniversitemizin açılışında, bu defa çok daha büyük bir mekanda birlikte olacağız. Ben inanıyorum ki siz onu da çok kısa bir zamanda başaracaksınız. Allah bizi kötülerden, içimizdeki hainlerden uzak tutsun. Birliğimiz bozulmasın.
Haber: Erol ÖZTÜRK