Ayşe, öğretmen olacak!

Ayşe öğretmen, Anadolu’da zorlu şartlar altında eğitim almış milyonlardan birisi.

İlkokulunu köyündeki birleştirilmiş sınıfta tamamlayan, ortaokulu taşımalı sistemle en yakın kasabaya taşınarak alan, liseyi kazanmış olduğu Anadolu Öğretmen Lisesinde yatılı olarak okuyan vatan evlatlarından biri.

Kazanmış olduğu üniversiteyi tüm sıkıntılarına rağmen okumuş olan Ayşe’nin önündeki engeller bitmeyecek elbet!

KPSS’den almış olduğu yüksek puan da engelleri aşmaya yetmeyecek.

Mülakatla kendisinden düşük puan alan arkadaşları atanırken kendisi bir süre daha beklemek zorunda kalacak.

Beklediği yıllarda hak ettiğinden çok daha düşük ücretle yine devlet okullarında ücretli öğretmen olarak çalışacak.

Azmedecek, vazgeçmeyecek.

Sonunda atanacak Ayşe öğretmen.

Belki kendisinin okuduğu gibi bir köy ilkokuluna…

Tüm zorluklara rağmen mutlu olacak.

Bütün engellemelere rağmen çocuklarını eğitmeye çalışacak.

Üç dört sınıfa birden eğitim vermek için uğraşacak.

Çevresel faktörlerle mücadeleye başlayacak.

Ulaşımdan yaşama birçok güçlüğü yenecek.

Kendisi gibi kardelenler bulmaya çalışacak.

Ya da ortaokula atanacak…

TEOG telaşıyla oradan oraya savrulan öğrencileri ve velileri sakinleştirmeye çalışacak.

Olması gerekenin iki katı sınıflarda, olması gerekenin iki katı ders yüküyle ezilecek yıllarca.

Kendini geliştirmek için gereken fırsatı bulmakta zorlanacak.

Geliştirmesi gereken zihinleri sınav kaygısıyla paket bilgilerle dolduracak.

Keşfeden değil ezberleyen beyinler inşa edecek farkında olmadan.

Düşündüğü gibi yapamadığı işinde yaptığı gibi düşünmeye başlayacak bir süre sonra.

Ne kurumu ne halkı tarafından itibar görecek…

Veya lise öğretmeni olacak…

YGS-LYS maratonuyla karşılaşacak.

Ama diyecek…

Fakat diyecek…

Çocuklar diyecek…

Yazık diyecek…

Yapacak bir şey kalmayınca yarışa katılacak.

Beyinleri yüklemekten ziyade geliştirmek gerektiğini unutmasa da gerekli alt yapıya sahip olmayan öğrencilerine paket bilgiler yükleyecek.

Eğitimin doğasına aykırı ideolojik dayatmalarla karşılaşacak.

Asıl işin öğretmenliğe atanınca başladığını öğrenecek Ayşe.

İlk, orta ya da lise…

Hangisinde olursa olsun ideallerini unutmayacak hiçbir zaman.

Her şeye rağmen kitap okutmaya çalışacak çocuklarına…

Tiyatroya götürecek…

Film izletecek…

Gazete okutacak…

Maddi ya da manevi tüm imkansızlıklara rağmen kendini geliştirmek için uğraşacak.

Vatan sevgisinin sözle, hamasetle olmayacağını anlatacak.

Vatanını en çok sevenin görevini en iyi yapan olduğunu kavratacak.

İtiraz eden velilerle mücadele ederken diğer taraftan kurumu tarafından yüklenen sorumlulukları yerine getirmeye çalışacak.

Ön yargıları kırmak için uğraşacak…

Kapalı kapıları açma gayretiyle hoşgörü aşılayacak kutuplaşan zihinlere…

Akıntıya karşı kürek çekecek…

Sonra mı?

Boğulup gidecek karanlık sularda.

Ancak ardında yeni Ayşeler bırakarak…

Ayşeler, Fatmalar, Ahmetler, Mehmetler gelecek ardından.