İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, MEF Üniversitesi 2022-23 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni’ne, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ve Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile birlikte katıldı. Ayazağa’daki Uniq İstanbul’da gerçekleştirilen mezuniyet töreninde, sırasıyla; MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, üniversite birincisi Boran Pur, Esas Holding CEO’su Çağatay Özdoğru ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
Türkiye’nin eğitimde arzu edilen yerde olmadığını belirten İmamoğlu, “Cumhuriyet’imizin 100’ncü yılındayız. 100 yıl önce, 20’nci yüzyılın o yıllarına göre, belki de dünyada birkaç ülkenin aklına gelen ya da birkaç ülkenin başlangıcına imza attığı ilkeleri, bir lider, yine belki de burada bulunan gençlerimiz kadar sayısı olmayan bir insan kaynağıyla, öncü kişilerle yola çıkıp Cumhuriyet’in kuruluşuna imza attılar ve bizlere o ilkeleri emanet ettiler. 100 yıl geçtikten sonra, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında ve önümüzdeki yüz yıla bir bakış atarken, 21. yüzyıla iz bırakan bir ülke olmayı arzu ederken, geçmiş yüzyılda elbette büyük başarılara imza atıldı, elbette konuşacağımız çok pozitif şeyler var ama, bizler ne yazık ki dönem dönem ülkemiz olarak, ekonomik krizlerle, adalet krizleriyle, sosyal yaşam krizleriyle veya bir kısım kötü anacağımız olaylarla da tabiri caizse kendimize kuvvetli bir el freni çektik. Hayatın ve dünyanın dönüş hızının gerisinde kaldık. Ve halen de o durumdayız” dedi.
“Bu gerçekle yüzleşerek, önümüze bakmak zorundayız” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Önümüze bakarken, elbette umuda ihtiyacımız var. Gençler, bu anlamdaki en büyük umut ışığımız. Bunu söylememiz lazım. Niçin? Çünkü, bütün bu olumsuzluklara rağmen, Türkiye’nin her yerine gitmiş bir insan olarak, İstanbul’un her sokağında her mahallesinde insanlarıyla, hemşehrileriyle buluşan bir Belediye Başkanınız olarak gururla ifade ediyorum ki; değerleri noktasında kendini korumuş, muhafaza etmiş, kararlı bir genç nesille bir arada olduğumuzu buradan müjdelemek isterim. Bunu yaşıyorum ben. Onun için, gençlerin o güvence duygusuna bizim hazırlayacağımız bir altyapı vardır. Özellikle adaleti, özellikle insanların özgür düşüncelerini ifade edebilecekleri ortamları ve özellikle ve özellikle fırsat eşitliğini, yani ‘Hak ettiğimi elde ederim. Çalışırsam olur. Ben çalışırsam başarırım’ diyebilecekleri bir atmosferi sağlamak. Amasız, fakatsız bunları sağlamak zorundayız. Liyakatiyle, insanların hak ettiği yere gelebilmeleri noktasında önünde hiçbir engel olmadan, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit 86 milyon insanın bir evladı olduğunu derinden hissederek, hangi yöresinden olursa olsun, hangi etnik kökenden olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun, ‘Bu toprakların eşit hissedarıyım’ diyen bir birey olarak önüne güvenle bakan bir gençlik var etmemiz adına bu zemini hep birlikte sağlamamız lazım.”
Kendisinin de bu anlamda sorumlu kişilerden olduğunun altını çizen İmamoğlu, konuşmasını, “Hepinizin huzurunda, gençlerimize, bu sorumluluğu yerine getirme konusunda kararlı bir yönetici olacağıma söz veriyorum. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Tabii bu kararlılığın önümüzdeki yüzyıl adına çok önemli olduğunu, hepimiz adına kararlılık önemli olduğunu söylemek istiyorum. Bu kararlılığın en önemli ışığının Mustafa Kemal Atatürk olduğunu ve her zaman onun öğretilerinden, onun bize bıraktığı ilkelerden beslendiğini ifade etmek isterim. Önümüzdeki yüzyılda çok başarılı insanlar yetiştirerek, üreten ve gerçek konuları hayatın içinde tartışan bir toplum olmayı diliyorum. Boş konularla insanların meşgul edildiği, milletimizin ayrıştığı bir süreç değil, tam aksine milletimizin bütünleştiği, aklın, bilimin, sanatın, kültürün, eğitimin, yaşamın, gelişmenin, kalkınmanın, teknolojinin konuşulduğu bir çağı devletimiz ve milletimiz adına ve dünya adına istiyorum. Hepinizin yolu açık olsun. Elbette biliyorum ki; en büyük değeriniz olan gençliğiniz var. Elbette biliyorum ki; içiniz kıpır kıpır, heyecanınız yüksek. Ve unutmayın ki yolunuz uzun. Her şey çok güzel olacak” sözleriyle tamamladı.