SON DAKİKA

Haber Ekspress

Konuşuyoruz Ama Neyi?

Konuşuyoruz Ama Neyi?
Bu haber 07 Ocak 2025 - 11:38 'de eklendi.

Ülkemizde fırtınalar kopuyor ama bizim ruhumuz bile duymuyor!

Bunu görmesi ve tedbir alması gerekenlerse dünyada kopan daha büyük fırtınalar olduğunu işaret ederek halimize şükretmemiz gerektiğini vurguluyor.

Sorunu gören ve çözüm öneren çok küçük bir azınlığı görmezden geliyoruz.

Burnumuzun dibindeki ve bütün geleceğimizi etkileyecek sorunları yok kabul ediyoruz.

İdarecilerin babalarının çiftliği gibi gördüğü proje okullar, sayıları giderek artan dershaneler, her kaldırıldığında ya da değiştirildiğinde daha büyük bir çığa dönüşen sınav sistemleri, şirket kurar gibi adım başı açılan hocasız üniversiteler, öğretmen atamalarındaki bütün eşitliği ortadan kaldıran mülakatlar

Daha neler neler…

Birçoğumuz için hiç de önemli olmayan eğitimle ilgili daha nice sorunumuz…

Yıllardır dile getirilen ama her şeye rağmen artarak süren yanlış adımlar…

Kimi zaman gündeme getirilerek konuşulmaya çalışılsa da asıl sorundan uzak boş tartışmalardan öteye geçemeyen konuşmalar…

Oysa atılması gereken adımlar o kadar basit ki!

Üniversite açmayı bırakmak mesela…

Boş kontenjanlı bölümleri kapatmak…

İhtiyaç olmayan bölümlere öğrenci almayı durdurmak ya da ihtiyaca göre planlayarak sınırlandırmak…

İnanın hiç de zor değil!

Yeter ki kendi arka bahçesini ve ideolojik yapısını besleyenler yerine vatansever birilerine yetki verilsin.

Oralarda heba edilen kaynakları anaokulu açmak için kullanılarak anaokullarını zorunlu hale getirmek…

Zorunlu ve kaliteli bir anaokulu eğitiminin ardından yine kaliteli bir ilkokul eğitimi sağlamak…

İlkokul ve anaokulu öğretmenliğini cazip hale getirerek daha nitelikli bir kadro oluşturmak…

Gerçekten zor değil!

Sadece eğitime inanan ve ağaç yaşken eğilir süzünü anlayabilecek zekaya sahip bakanlık yetkilileri yeterli!

Lise ve ortaokulu üç yıla indirerek proje okulu saçmalığına bir an önce son vermek…

Normal atamalar dışında illerin inisiyatifine bırakılarak hak etmeyen, sınav kazanamayan ya da daha düşük puan alan idarecileri kaynağı en bol olan okullara atamayı bırakmak…

Okullar arasındaki çeşitliliği karmaşayı gidererek her vatandaşın anlayacağı basit sınavlı ya da sınavsız okullar ile meslek okulları olacak şekilde sadeleştirmek…

Okullarda ana derslerin yanında her gelenin kendi zihniyetine göre ders belirlemesini engellemek…

Torpil ya da sendika aracılığıyla kurucu müdür olarak alakasız insanları atayarak idarecilik yapmış kabul edilmelerini bir an önce engellemek…

Aslında çok zor değil!

Sadece siyasetten arındırılmış, liyakatle iş başına gelmiş, makam ve mevkileri yakınlarına peşkeş çekmeyecek, birkaç yıl görev yapıp sonra görevleri reddederek merkezde maaşını alıp yatmayacak, gerçekten çalışkan daire başkanları ya da il başkanları yeterli.

Yani daire başkanları ve il başkanlarına millet vekili hakları verilmese siyasi olarak da belki bu kadar cazip olmaz ve gerçekten mücadele ederek çalışacak insanlar daha fazla yer bulabilir.

Sınavlardan kurtulmak, YÖK’ü kapatmak, mülakatı kaldırmak…

Hep konuşulup duruluyor.

Ama bunların nedenlerinden bahseden yok maalesef!

İşin neden bu noktaya geldiğinden…

Geçmişten günümüze süren yönetim zafiyetinden…

En önemlisi de eğitimle ilgili olmayı şöyle bırakın eğitim düşmanı bakanlardan, yardımcılardan, genel müdürlerden, daire başkanlarından, il müdürlerinden…

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
 
Haber Yazılımı
şanlıurfa urfa