Her şeyin bir zekâtı vardır, bedenin zekâtı da açlıktır. Deve yükü aş olsa, aça az görünür. Her hastalığın temelinde tokluk vardır. Açlıktan öleni, bir kasa altın diriltemez. Sizin Allah’a en sevimli olanınız, yemesi en az ve bedenen en hafif olanınızdır. Tok olan cümle cihanı tok sanır. Aç olan âlemde ekmek yok sanır. Yemek onlar için bir ceza, bir ağ, bir tuzak ve bir pranga olacaktır. Aç beden dünya işinde, aç ruh ahret işinde yavaştır. Açlık, ne dost, ne akraba, ne insanlık, ne de hak tanır. Açlık ile gurur, hiçbir zaman bağdaşamaz. Yoksulun zengin açar malından, tok olan bilmez açın halinden. Allah’ım, açlıktan sana sığınırım çünkü o, en kötü yatak arkadaşıdır. Aç, elini kora sokar. Aç gezmektense tok ölmek yeğdir. Aça dokuz yorgan örtmüşler yine de uyuyamamış. Açın koynunda ekmek durmaz (eğleşmez). İnsanların hastalıklarının hepsine çare bulunmaz; ama her derde deva olmaya en yakın şey açlıktır. Aç aç ile yatınca arada dilenci doğar. Aç gözünü, açarlar gözünü. Aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun. Aç ile eceli gelen söyleşir. Açın uykusu gelmez. Tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç.

Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür). Aç kalmak, alçalmaktan iyidir. Yeryüzünde açlıktan ölenlerin sayısı, tokluktan ölenlerden çok daha azdır. Benim ibadetten en çok zevk aldığım zaman, karnımın sırtıma yapıştığı aç zamanlarımdır. Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül tokluğudur. Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene. Açlık, ekmeği sana taptaze ve en iyi undan yapılmış gibi gösterir. Açlık, dünyanın en güzel salçasıdır. Nice oruçlu vardır ki; orucundan elde ettiği, yalnız açlıktır. Açlık yıllarında ölenleri açlık öldürmez, onları alışmış oldukları tokluk öldürür. Açlıktan ölüyorsan, dost sana kapısını açıyor; seni sofraya götürüyor, senin için süt tasını dolduruyor, ekmeği bölüyorsa; içtiğin şey, gülümsemedir. Eğer açlık derdi olmasaydı, ne avcı tuzak kurardı, ne de kuş tuzağa düşerdi. Açlık, sert kemikleri yumuşatır. Karnı açlardan ziyade kalbi açlara acırım. Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkırlar. Tok olan cümle cihanı tok sanır. Aç olan âlemde ekmek yok sanır. Kalplerinizi az gülmek ve az yemekle ihya edin; açlık ile temizleyin ki yumuşasın ve parlasın. Ne zaman aç kaldımsa, kalbinde hikmetten açılmış bir kapı buldum. Sivrisinek aç olduğu müddetçe yaşar. Doyduğu zaman şişer ve semirir. Semirince de ölür. İşte Âdemoğlu da bunun gibi şişip semirdiği zaman kalbi ölür. İnsanların zekâsını, yalnız açlık keskinleştirir. Tok bir hayvan, korkunç aptaldır. Ne zaman karnım doydu ise, işi azıttım veya azgınlığa meylettim. Aç, doymam; tok, acıkmam sanır. Hikmetin nuru, açlık; Allah’tan uzaklaşmanın sebebi, tokluk; Allah’a yaklaşmanın sebebi ise fakirleri sevmek ve onlara yaklaşmaktır. Karnınızı tıka basa doldurmayınız. Zira mideyi doldurmak, kalbinizde hikmet nurunu söndürür. Az yemekle uykuya yatan kimsenin etrafında sabaha kadar huriler dolaşır. İnsanda üç türlü açlık vardır: Biri mide açlığı, biri zekâ açlığı, diğeri de ruhsal açlıktır. Bu açlıklarını gidermeyen insan, yeterince sağlıklı değildir. Midesine düşkün olan kimseyi iki gece uyku tutmaz: Biri midesinin boş olduğu, diğeri de çok dolu olduğu gece. Dünya’nın pek çok bölgesinde yemek bolluğundan kaynaklanan obezite’yle savaş verilirken, insanlar sürekli diyetlerle zayıflamaya çalışırken öte yandan Dünya’nın öbür tarafında Afrika’da yaklaşık 14 milyon kişi açlıktan ölme tehlikesiyle yüz yüze. Açlık buluttur. Kul acıktığı zaman -bulut yağmuru yağdırdığı gibi- kalp de hikmeti yağdırır. Aç esner, âşık gerinir. Aç ölmez, gözü kararır, susuz ölmez, benzi sararır. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır. Aç kalmak, alçalmaktan iyidir. Her hastalığın temelinde tokluk vardır. Açlık ne yedirtmez, tokluk ne dedirtmez. Benim ibadetten en çok zevk aldığım zaman, karnımın sırtıma yapıştığı aç zamanlarımdır. Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez. Aç kalmak, borçlu olmaktan iyidir. Açın kursağına çörek dayanmaz. Açlık ile tokluğun arası yarım yufka. Tamah varken müflis acından ölür. Uçan kuş aç kalmaz. Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış. Hiç açlık çekmesek tokluğun keyfini çıkaramazdık. Bütün açlar da yer ve içerler de, nihayet doyarlar; açgözlü adamın açlığı ancak ölümle nihayete erer. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Bir canlı türü kendi nüfusunu kontrol etmeyi öğrenemezse, hastalık, açlık ya da savaş gibi bir şey bunun çaresine bakar.

Aç insan kolay kandırılır. Açlık; dava, kin ve mücadele gibi şeyleri pek tanımaz. İki türlü insan daima açtır. Biri ilmi arayan, diğeri de parayı. Açlık, hep işsiz kişinin yoldaşıdır. Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir. Vaatler memleketinde insan açlıktan ölür. Aç mideye kuru söz, vız gelir. Açlıktan öleni bir sandık altın diriltemez. Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin. Sabanın tutağına yapışan el aç kalmaz. Silahlanmaya ödenen para, dünyadaki açlık sorunun tamamen halledilmesi için gereken paranın yaklaşık 100 katıdır. Açlık, zorluk ve hayal kırıklığı hayatın değişmez yasalarıydı. Açlıktan ölen her çocuğun katilleri vardır. İhtiyacından çok tüketerek sınıf atlamaya çalışanlarda suç. Dünya, herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir. Ama herkesin açgözlülüğünü doyuracak kadarına değil. Ama eğer bir milletin yarısı aç ve sefil haldeyse, yarısı geleceğinden endişe içindeyse, yarısı ahlaki erozyonda yok olmuşsa bir kimse böyle bir milletin ferdi olmaktan nasıl gurur duyabilir ki? Ama açlık hiç bir zaman resmi ölüm nedeni olarak belgelenmez. Açlık koku alma duyusunu son derece keskinleştirir. Açlık en iyi derstir. Açlık korkağı da yiğit yapar. Güneş bekleyen soğuktan donar, zengin bekleyen açlıktan ölür. Bir üniversitede profesör olabilirsiniz. Nobel ödülleri de ala bilirsiniz, âmâ ülkenizin insanı bu gün olduğu gibi açsa, sefalet ve zorluklar içerisindeyse, dünyada 300 bin çocuk yoksulluk içinde, açlıktan ölüyorsa, sizin Nobel ödülleriniz ne işe yarar? Kuru duayla açları doyuramazsın. “Tok açın halinden anlamaz” derler. Ben, “bazen aç olanlar da birbirini anlamaz” derim. Çöldeki aç bir çakal, kafesteki tıka basa tok bir aslandan daha mutludur. Yılanın soktuğu adam bile uyuyabilir, ama aç adam asla. Yoksulluk, açlık, insanların insanlıklarını yitirmelerinden daha iyidir. Ağaçları aşılamayı, tohumu verimli hale getirmeyi bilen o bilge kişiler, aç insanları beslemenin bir yolunu bulamıyor. 

Vurulan kadın, çıplak gezen çocuk, ağlayan erkek… Bu üçü dünya facialarının en büyüğüdür.

İlgiye, şefkate, sevgiye bu kadar aç olduğum için acınacak haldeyim,

Daha ne diyeyim, ne yazayım?

Zenginlik, dostluk, kardeşlik, birlik, beraberlik, hak, hukuk, adalet, gelecek, sağlık, mutluluk ve huzur mu diyorsunuz…

Umut Memleket hareketinde, umut Muharrem İNCE hareketinde diyorum. 

Gelin dostlar birlikte olalım diyorum…

Sevgili okurlarım…