İzmir Demokratik Kitle Örgütleri’nin temsilcileriyle buluşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ülkede sosyal demokrat siyasete ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. “Toplumsal Birleşik Muhalefet” çağrısını yineleyen Başkan Soyer, “Bunun yaratacağı yeni siyasi zemin demokratik siyasetin erdem ve değerleriyle buluştuğunda yepyeni bir Türkiye hayal olmayacaktır. İzmir bu toplumsal seferberliğin doğal öncüsüdür. Bu dönüşüm birlikte başarabileceğimiz bir dönüşümdür” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde İzmir Demokratik Kitle Örgütleri’nin mensuplarıyla bir araya gelerek “Siyaset, Neden ve Nasıl?” başlıklı bir konuşma yaptı. Kentte kadın, engelli, eğitim, gençlik, çocuk, doğa, çevre, afet yönetimi gibi farklı alanlarda faaliyet yürüten ve gönüllü olarak halkın ihtiyaçları ile refahı için çaba gösteren demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin yer aldığı toplantının moderatörlüğünü Başkan Tunç Soyer ve Başkan Danışmanı Melih Yalçın üstlendi.
Program Prof. Dr. Ayfer Kocabaş yönetimindeki Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED) Genel Merkez Mandolin Orkestrası’nın Ziraat Marşı’yla başladı. Mini konser öncesinde açıklama yapan Şef. Prof. Dr. Kocabaş, “Sayın Başkan Tunç Soyer’e İzmir’e ve köy enstitülerinin düşün dünyasına kattığı değerler için teşekkür ediyoruz” dedi. İzmir Marşı ile sonlanan müzik ziyafetinin ardından salondaki topluluk orkestrayı ayakta alkışladı.
Siyasete yönelik tespitlerini aktaran ve izlenmesi gereken yol haritasını açıklayan Başkan Soyer, siyaseti dünyayı kurmanın, hayatı iyileştirip güzelleştirmenin iradesi olarak tanımladı. Türkiye’nin çok uzun süredir siyasetin bu saf ve yalın halinden uzaklaştığını aktaran Soyer, “Ülkemiz seçim siyaseti dediğimiz başka bir sürecin içine girdi. Yalnızca seçim kazanma faaliyeti olarak varlık gösteren bu süreç, aslında siyasetsiz bir siyasetin giderek daha da hegemonik hale gelmesine yol açtı. Seçime indirgenmiş siyasal faaliyet, aday belirlemede hiçbir ilke ve değer içermeyen bir parmak sayma faaliyeti ve buna bağlı olan bir ‘yarış’ın sahnelenmesinden ibaret olmaya başladı. Siyasal rekabet bir güç gösterme yarışına dönüştürülüp, yıkıcı, konuşmayı değersizleştiren kirli bir ‘yenme’ faaliyeti haline geldi” dedi.
Bu düzeni değiştirmek için yapılması gereken şeyin siyasetin kamusal yararını önceleyen erdemini hatırlamak olduğunun altını çizen Başkan Soyer, “Nasıl bir arada yaşayacağız?” sorusuna demokrasinin içerdiği değerlerle yanıt verilecekse asla vazgeçilemeyecek üç ilkeye işaret etti. Bu ilkeleri adalet, eşitlik ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olarak sıralayan Başkan Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hemen şimdi acilen bir sosyal demokrat siyasete, kimsesizlerin sesi olan ve bu sesi bir feryada ve ortak çıkarlarımız için yol gösterici bir siyasal eyleme dönüştürecek bir siyasete ihtiyacımız var. Köreltilen ve çürütülen toplumun panzehri yine toplumun içinde, bu körleşme ve çürümeden en az etkilenen toplum paydaşları arasında bulunuyor. Siyasi partiler, seçim odaklı varoluşlarını güçlendirmek için uyguladıkları yöntemlerle çürümenin dibine vurmuşken, hala cebinden harcayarak, zamanından, sevdiklerinden fedakârlık ederek, içinde yaşadığı topluma duyduğu sorumluluk ve taşıdığı vicdandan vazgeçmeyen “Toplumsal Sivil Muhalefet” paydaşları bu panzehrin kaynağıdır”.
İzmir toplumsal seferberliğin doğal öncüsü
Yapılması gereken ilk şeyin halkın çıkarlarını koruyan ve temsil eden bu iyi ve temiz yapıların daha güçlü, daha geniş çatılar altında birleşerek “Toplumsal Birleşik Muhalefete” dönüşmesini sağlamak olduğunu aktaran Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İkincisi varoluşlarını vicdan ve sorumluluk duygusundan alan bu yapıların kendilerini engellediklerini düşündükleri ‘cam duvarı’ kırıp geçme gücüne sahip olduklarına inandırmak. Binlerce yıllık kadim kültürde kaynağını bulan toplumsal değerlerimizin topyekûn çürümesine izin vermemek ve bu kadar dibe vurduktan sonra, sağlıklı, temiz bir başlangıç yapmak mümkündür. Özellikle “Toplumsal Birleşik Muhalefetin” açacağı yeni siyasi zemin demokratik siyasetin erdem ve değerleriyle buluştuğunda yepyeni bir Türkiye hayal olmayacaktır. İzmir bu toplumsal seferberliğin doğal öncüsüdür. Adalet ve eşitlikten güç alan, demokratik ilkelerle şekillenen bu siyaset alanı dönüşüm yaşanmasının anahtarı olacaktır. Yeni siyaset zeminleri oluşturulmasına ihtiyaç var. Çünkü siyasi partilerin vatandaşların özlemlerini, taleplerini, yurttaşların bu memlekette umutlarını yeşertme gücü kalmadı. Bu dönüşüm birlikte başarabileceğimiz bir dönüşümdür Hem de bugünden tezi yok, yarından yakın.”
“Hedefimiz Türkiye”
Bu buluşmaların devam etmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Soyer, “Bizim hedefimiz Türkiye. Türkiye’de yeni bir siyaset alanı açmak istiyoruz. Siyasi partilerin içinde de yer almak ama siyasi partilerin dışında da, sivil muhalefeti bir toplumsal birleşik muhalefet haline getirmek. Bizim muhatabımız şikayet ettiğimiz her şey. Türkiye’deki herkes bizim çatımızın altında olsun istiyoruz. Bir başkası asla dışarıda kalmamalı. Olabilecek en geniş buluşmayı hedefleyerek yola çıkıyoruz. Adımlarımızı bu küçük salonda bu küçük adımla atıyoruz. Amacımız İzmir’de başlatacağımız bu hareketi büyütmek” dedi.
Başka Bir Siyaset Mümkün!
Yaklaşık dört saat süren buluşmanın kapanış bölümünde değerlendirmelerde bulunan Başkan Soyer, “262 arkadaşımız katılımcı olmuş. Bu toplantı bir başlangıç ve ilk adım toplantısıydı. Ben tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir heyecanla bu ilk adımı sizlerle atmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Eğer bunu biz yapmazsak kimse yapmayacak. Eğer bu hikayeye inanıp gerçekten sahiplenerek bir yolculuğu başlatmak konusunda kararlı duramazsak bilin ki bizden başka kimse yapmayacak. Yapamazsak bütün şikayet ettiğimiz mekanizmaların daha iyiye gitmesine imkan yok. Çürüme bulaşıcı bir şey. Bu dayanışmayı biraz daha büyüterek daha büyük bir ağ oluşturabiliriz. ‘Başka bir siyaset mümkün’ ve bunu hep beraber yapacağız” ifadelerini kullandı.
Sivil toplumdan öneriler
Buluşmada söz alan temsilciler Başkan Soyer’in siyasete yönelik tespitlerini ve izlenilmesi gereken yol haritasını paylaştığı için teşekkürlerini iletti. Siyasi partilerin aday belirleme süreçlerinden rahatsızlıklarını dile getiren bazı temsilciler eleştiri, öneri ve taleplerini iletti. Sivil toplum örgütlerinin sesinin kamuoyunda yeterince duyulmaması da toplantıda gündeme geldi. Yeni bir yol haritası hazırlanması ve işletilmesi noktasında da fikir birliğine varıldı.