En yerli ve milli sorunumuz çocuk gelinler…

Bitmedi, bitmiyor…

Çünkü mücadele edilmiyor!

Herkes süper mesajlar yayınlıyor.

Kimse tasvip etmiyor.

Herkes nefretle kınıyor, kin püskürüyor bu arkadaşlara!

Ama ne hikmetse birileri bunu sürdürüyor!

Herkes tarafından ayıplanıyorlar!

Ayıplayarak çözebileceğimiz bir sorun olsa keşke!

Sorumluları cezalandırmaya gerek duyulmuyor.

Ya da bir takım hilelerle hukuki açıklardan faydalanılıyor.

Sosyal medyadaki kınamaların ötesinde yakınlarında bu işe girişenlere engel olmak için uğraşan var mı?

Çocuğuna kıyan anne babalara, küçücük çocuklarla evlenen sapıklara, nikahları kıyan imamlara dur diyen, yanlışa engel olmaya çalışan…

Yok elbette!

Herkes kapalı kapılar ardında eleştirmeyi tercih ediyor.

Her şeyi göze alarak dürüstçe doğru bildiklerini dile getirebilenlerin sayısı çok az!

Bu oranla bir şey elde etmesi de mümkün değil!

Toplum tarafından dışlanmayı göze alarak bir şeyler yapmaya çalışanlar linç ediliyor!

Bir şekilde sindirilerek susturulmaya çalışılıyor.

Sonuç olarak bu sapıklığa hızlı bir şekilde engel olmanın tek yolu olarak kanunlar kalıyor elimizde:

İmam nikahlarının da belgelendirilmesi…

Yetki verilenlerden başka kimsenin kıyamaması…

Böylece usulsüz kıyanları tespit edip gereğinin yapılması…

Kurallara uymayanların oy kaygısı güdülmeden hangi kesimden olursa olsun cezalandırılması…

Tabi önce bu yaklaşımı gösterecek siyasilerin yetiştirilmesi…

Ha doğal yollardan çözülmesini bekliyorsak o ayrı!

Millet bahçelerinde biraz hava alıp düşünerek halledebileceğine inananlar vardır!

Siyasilerin daha önemli işleri olduğunu düşünenler…

***

Mesela üç harfliler…

Onlar da yerli ve milli sorunumuz tabi!

Ama daha önemli!

Süt, peynir, yumurta zamlanıp duruyor…

Çiftçi suçlansa hali ve etkisi ortada…

İneği suçlasak olmaz!

Ne yapalım o zaman?

Hah, marketler suçlu!

Hepsi fırsatçı!

Anlaşmışlar aralarında zam yapmışlar.

Biz biliriz onlara haddini bildirmesini!

Zamanında patatesçilere nasıl bildirdik!

Suçlu stokçulardır her zaman!

Onlar stoklamasa zam falan olmaz, her şey güllük gülistanlık olur.

Siyasilerin, tarım politikalarının hiç etkisi yok!

Hepsi stokçuların suçu…

Bir de yakıt zamları var…

Uluslararası petrol fiyatları işte!

Zam olurken tek bizde değil herkeste zamlanıyor muhakkak.

Ama indirim olurken oranlar eşit olmamalı!

E bunlara kafa yorup ayar yapmak lazım tabi!

Nasıl olsa oranları karşılaştıran yok!

Karşılaştırsan dahi dinleyenlerden anlayan yok!

E bunları ayarlamak kolay değil elbette!

Siyasilerimiz çok meşgul!

***

Güler misin ağlar mısın?

Gerçek sorumlular her zaman sıyırmayı başarıyor.

Hem de tereyağından kıl çeker gibi!

Yerli ve milli suçlularımız her zaman hizmete hazır!

Nedenini anlamak çok zor değil!

Ama çözmek çok zor gibi görünüyor.

Gerçek anlamda sorgulayan ve yanlışlar karşısında susmayan bireyler yetiştirmek büyük mücadeleler gerektiriyor.

Ama kim uğraşacak değil mi?

Kendi çıkarı için toplumsal kaynakları çekinmeden kullanan insanları güçlü olarak görmek varken…

Her ne olursa olsun güçlünün yanında duran insanlar yetiştirmek varken…

Güçlünün yaptığı tüm hataları görmezden gelmek, çıkarlarımız için her şeyi mübah görmek varken…

Doğanın doğal kanunlarına bırakalım kendimizi!

Yayılalım millet bahçelerine…

***

Millet bahçelerimiz…

Doğal oksijen kaynaklarımız!

Gider orada doğallaşırız!

Önceleri adı parkken böyle miydi?

Millet bahçesi deyince nasıl da değişti her şey!

Sanki böyle daha doğal ve faydalı oldu!

Hem de daha yerli ve milli…

Sorunlarımız bir anda çözülüverdi!