12:55 - Sosyal Sorumluluk ödülü Akçansa’ya
00:36 - Başkan Balcıoğlu Halk TV’ye Konuştu
00:21 - “Sessizliğin bedeli hayattır”
00:24 - BAKIRKÖY KENT LOKANTASI AÇILDI
Röportaj: Neslihan KARAYILAN
(Babam Sn. Ali KARAYILAN’ nın anlatımı ile, 1960 yılı başları Anadolu topraklarında yetişmiş, o kültür ve tarihle yoğrulmuş evli, bekar bir çok gencimizin bin bir umutla başta Almanya olmak üzere Avrupa nın değişik Ülkelerine uzun bir yolculuğa gidiş dönemidir. Umutların yanısıra sevinçlerin, üzüntülerin, kaygıların ve bir çok nice olayların yaşandığı bir dönemdir.
Hatta bir defasında, hiç unutmam, Babam Büyük Babam ın tepkisini anlattı. ” Oğlum eğer Türk doktorları gibi Alman doktorları da beni sağlıklı gösterseydi, yani işitme kaybım olmasaydı şimdi hepimiz Almanyadaydık.”
Böylesine benzer konuların yaşandığı, Kemal SUNAL ların, Şener ŞEN lerin filimlerine konu olduğu, türkülerin, ağıtların yakıldığı acılarla, anılarla dolu bir süreç, bir dönemdir.
Sonrasında kuşaklar arası farklılıklar, evlilikler, hayaller, sosyal ve ekonomik sorunlar çerçevesinde geçen tarihsel bir yolculuktur. Ancak bu yolculuk ve kargaşa arasında bir yıldız gibi markalaşmış iş hayatında, bilimde, kültürde yetişmiş, gelişmiş bir çok insanımız da çok yönlü hayat sınavlarından geçerek bugün inanılması zor başarılı sonuçlara ulaşmışlardır.)
İşte bugün bu sayfada, bu iş insanlarımızdan çalışmalarının sonucu olarak başarılarla dolu saygı değer bir iş insanımızı ele alacağız.
Onun adı: Cafer MAHİROĞLU..
Sivas ilimize bağlı bir ilçemizin, köyünden başlayan yolculuk, yabancı dil ve eğitim amacı ile önce İstanbul a daha sonra İngiltere ye…..
Ancak sonradan hesapta olmayan yaşamın akışı içindeki gelişmeler……
Tekstil işçiliği, fasonculuk, atölyecilik ve patronluğa giden uzun ve büyük bir hikaye. Kolay olmadı elbette bu yolculculuk.
Sonuç : İngiltere, Avrupa ve dünya ölçeğinde tanınan bir firma ve saygıdeğer bir şahsiyet, bir iş insanı.
Sonuç mu?.
Üreten, savaşan ve sonuçlandıran, yaratılan bir efsane..
Onların iki ismi var ; SELECT ve Cafer MAHİROĞLU….
Sn. MAHİROĞLU na başarı dileklerimle, bundan sonrasını kendisinden dinleyelim..
* Biraz gerilere giderek, bizimle çocukluğunuzdan bugüne kadar bir iki anınızı paylaşarak mini bir biyografinizi anlatabilir misiniz?
* Çocukluğum Anadolu nun ufak ama güzel bir köyünde geçti. İlk öğretimimi tamamladıktan sonra İstanbul a geldim. Büyük bir şehirle buluşmam, benim için rüya gibiydi.
Düşünün, o yaşıma kadar deniz görmemişim, gemiler, kalabalık insanlar ve gözünüzün gördüğü her yer bina.
İlginç bir bulumuşmaydı….
* Doğduğunuz topraklar olan Ülkemizde ki iş insanlarına tecrübelerinizden hareketle tavsiyeleriniz, önerileriniz neler olabilir?
* İnandıkları değerlerden vazgeçmesinler ve başarmak için çalışsınlar.
Kriterleri “başarı” olsun, “para” değil!.
* Başkanı olduğunuz Avrupalı Türk Markalar Derneği nin kuruluşu, amacı, üyelerin bulunduğu sektör grupları, üye sayısı, bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğunuz faaliyetleriniz nelerdir? Bundan sonra ki süreçte yürüyeceğiniz yollar, hedefler neler olabilir?
* Allah insanı iki şeyle sınamasın. Birincisi evladı, ikincisi vatanı.
Bizler Avrupa’da hergün Vatanımızla sınanıyoruz. Bu yüzden de Vatan nın anlamı bizler için farklı.
Avrupada 6 milyon Türk yaşıyor ve aralarında iş insanları, akademisyenler, bürokratlar da yer alıyor. Avrupa’da küçük Türküyeyiz, yaşamın her alanında varız. Yani nüfus olarak ufak bir Avrupa Ülkesiyiz. Günlük ekonominin, sermayenin içinde varız, sokakta, okulda, fabrikalarda varız..
Her Türk insanının olmazsa olmaz hedefi, bulunduğu Ülkenin ekonomik ve kültürel entegrasyonunu Ülkesiyle sağlamaktır. Kuruluşumuzun amacı da budur..
* Avrupa kıtası ve onun bir parçası olan İngiltere gibi, batılı değerlerin olduğu bir Ülkede önemli bir iş insansınız…
Buradan hareketle demokrasi, insan hakları, özgürlükler, adalet ve benzeri kavramların ekonomi ve iş hayatı üzerinde etkileri var mıdır, varsa nelerdir tespitlerinizi öğrenebilir miyiz?
* İnsana dayalı sistem mi? Sisteme dayalı insan mi?..
Demokrasinin olmadığı yerde hukuk olmaz, hukukun olmadığı yerde ekonomi, yatırım olmaz, iş olmaz… ticaret hukuku önemli.
İnsanlar kişilere göre yatırım yapmaz, hukuka göre yatırım yapar. Bu güven ortamı önemlidir, şahsi ilişkiler değil, hukuk güvencedir..
İngiliz Başbakanı nın verdiği bir davete katılmıştım. İş insanlarına çağrı yapıyordu, “yatırım yapın” diye. Arada ilginç bir cümle vardı, “benim ne dediğime bakıp, bana güvenip yatırım yapmayın! Kanunlarımıza bakın, sizin güvenceniz kanunlarımızdır” diyordu.
İşte köklü demokrasi geleneği..
* Peki son olarak, bildiğiniz üzere son yıllarda geleceği yurtdışında arayan genç kuşaklara, hayatın her alanında tavsiyeleriniz neler olabilir?
Sizin gibi başarılı iş insanlarını örnek alarak hayallerini gerçekleştirmek adına neler yapmalılar?..
* Ülkelerini terk etmesinler ve kimseyi örnek almasınlar, yarışları kendileriyle olsun.
Kendilerine söz versinler ve güvensinler, yılgınlığa düşmesinler.
Mustafa Kemal Atatürk’ün o zorlu şartlarda neler başardığını düşünsünler ve onların torunları olduklarını unutmasınlar..