“ Farkına varmak, farklı olmaktır! ”
Yeniay adı üstünde yeni başlangıçları ifade etse de, her yeniay enerjisi bu şekilde kendini göstermeyebilir. Önemli olan Yeniay’ı etkileyen gezegen konumlarının etkisidir.
Yeniay etkisi bir hafta önceden başlar ve yeniay sonrası bir hafta daha devam eder.
26 Eylül günü saat gece 00.55 de Terazi burcunda meydana gelecek olan Yeniay’ın etkisi, hayatımızda netleştiremediğimiz, kesin bir sonuca varamadığımız konularımızı tekrar gözden geçirmemizi, eksiklerimizi, hatalarımızı ve yanlışlarımızı da bulmamız gerektiğini anlatmaktadır.
Aslında bir nevi “farkındalık sahibi” olacağımızı ifade eder.
Zaten öyle değil midir ki, geçmişte yaptığımız hatalarımızdan ders çıkartarak yeniliklere doğru yönlenmek her zaman tecrübelerimizle hareket etmenin doğruluğunu gösterir.
Bu bağlamda, gözlem yaparak, aksaklıkları bulup düzeltip kusursuzlaştırmaya ve o konunun üstünde ustalaşmaya yönelirsek, elde edeceğimiz sonuç somut bir şekilde bize fayda sağlayacaktır.
Terazi burcundaki Yeniay 2 derecede I. dekanı olan Venüs dekanı ve Terazi dwad’ın da gerçekleşiyor.
Bir yandan da, yönetici gezegeni olan Venüs ve dispozitörü olan Merkür’ün retro seyri devam etmekte.
Bireysel açıdan özellikle ilişkilerimiz (aile/akrabalık – evlilik – ortaklık) alanında “ben nerede hatalı ve eksik davrandım” demesiyle ilişkilerimizi düzenlemeye ve düzeltmeye yöneleceğiz.
Fakat bu düzenleme bazılarımız için ikinci bir şansı elde etme veya bazılarımız için de hayatında yeni bir sayfa açmak için düşünmeye, tekrar üstünden geçmeye ve son kararları alma adına destekleyici olsa da, zihinlerde düzelmeyecek endişesi ile “hissediyorum ama ispat edemem” olumsuzluğuna da sürükleyebilir.
Haksızlık yapanların ve haksızlıkla karşılaşan kişilerin, durumlarının net bir şekilde ortaya çıkabileceğini ve “ben böyle olacağını hissetmiştim” sözünü de dedirtmekte bizlere.
2 Ekim itibariyle Merkür retrosu biteceğinden o zamana kadar net bir karara ve fikre varmamanız doğru olacaktır.
Bir yandan da, finansal yapımızda gelir gider tablomuza bakarak ay sonunu getirmekte zorluklar yaşadığımızı, “nereye nasıl harcama yapmalıyız” diyerek, bütçe konusunda açık vermemek adına detaylı hesaplamaya yöneleceğimizi ifade etmektedir.
Borcu borçla kapatmak veya kredi çekerek kapatmaya çalışmak ilerleyen günlerde daha fazla zorlukla karşılaşmayı sağlayabilir, dikkatli olunmasında fayda var.
Bunun yerine verilen borçların geri alınması ya da unutulan ödemelerin kapatılması daha uygundur.
Artık yavaş yavaş sonbahardaki hasadın toplanması ifadesinde olduğu gibi, bizlerde bireysel açıdan hem ilişki içinde olduğumuz kişilerle hem de finansal açıdan “fayda maliyet” hesabı yaparak, elimizdeki durumu en verimli hale nasıl dönüşebiliriz bunun için çaba harcayacağız. İşlevi olmayan ne varsa elimizden çıkartmaya bakacağız.
Toplumsal açıdan bakıldığında ise, gündemimizdeki (ekonomi/finans ve ilişkilerimiz) konularına ait bakışta, akıl karmaşası yaşanabileceğini (her kafadan ayrı bir ses çıkacağını), herkesin kendine göre uyguladığı yöntemlerin başkalarına uygun olup olmayacağını da anlatmakta.
Muhalefet ile iktidar arasındaki anlaşmazlıklar ve hükümetin genel olarak halkın bilinçaltına erişme isteğinde oluşan fikir çatışmasına ait konular, görsel ve yazılı basında yanlış, yanıltıcı ifadelerle lanse edilebilir ya da gizli bilgilerin açığa çıkmasıyla kafa karışıklığı yaratabilir.
Körü körüne inandığımız kişiler, kurumlar ve durumların, aslında gerçekte olan (gözle görülen elle tutulan) verilerle birlikte bakıldığında, ortaya çıkan hayal kırıklığını ve oluşan yanılgının farkına varmamızı da sağlayacak.
Bu durum bana Nasreddin Hoca’nın “Tavşanın suyunun suyu” hikayesini anımsattı.
Bir yandan da herkesin hissettiği, tahmin ettiği ve fakat hala emin olamadığı seçim ve aday konusuyla ilgili konular, hem açıktan hem de gizli kapılar ardında konuşulacak. Bu şartlarda büyük resme göre hareket etmek herkes için uygun olmayabilir fakat arada köprü kurmaya çalışmakta fayda sağlayacaktır.
Bu durumu genel itibariyle değiştirebilmek ve düzenleyebilmek için detaylı planlamalar yapılmalı ve sonrasında harekete geçerek çaba ve eylem gösterilmelidir.
Küçük esnafın, şirketlerin kapatılması veya konkordato ilan etmesi, ithalat-ihracat, ticaret ve nakliye konularında sekteye uğrayabilecek durumların olması, deniz/gemicilik ve hava yolları ile bağlantı kurduğumuz uzak ülkeler ve yakın sınırlarımızdaki komşu ülkelerle ilişkilerimizde yanlış anlaşmalar ile çatışmalar olabileceği gibi göç ve mülteci konuları da gündemimizde bulunmakta. Aslında teyakkuzda olmamız gereken durumlar var.
Sağlık açısından ise, vücudumuzda ikinci beyin olarak ifade edilen bağırsak rahatsızlığı, gaz, hazımsızlık problemi, ishal, kabızlık, karnın şişmesi, idrar yolları, sistit gibi sorunlar ile mevsim geçişi dolayısıyla alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.
Kısacası, hem bireysel hem de toplumsal olarak ilişki ve finansal yapımızla ilgili toplayacağımız hasadın ortaya çıkarttığı fayda ve zarar hesabını yaparak, uyumu ve dengeyi bozmamak adına atılacak her adımı iyi planlamalı ve zararın oluşturduğu farkındalığı kavrayarak gerçeklerle yüzleşmeye başlamalıyız.
Sevgiler
Selin Çeğilli
Astrolog/ Beden Dili ve Profil Uzmanı
Arkturus Eğitim ve Danışmanlık Merkezi