Ezel Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sesli ile hem sektörü hem de ekonomiyi konuştuk.
Gaziantep’in önemli şirketlerinden Ezel Plastik firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sesli, sorularımızı içtenlikle yanıtladı. Hem sektörün hem de genel anlamda ekonominin zor bir dönemden geçtiğini dile getiren Sesli, Ticaret Odası’nın çalışmalarını olumlu bulduğunu ifade etti.
Metin Başbekçi: Ezel Plastik hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Murat Sesli: Ezel Plastik 2009 yılından bu yana kimya plastik hammaddeleri üzerine çalışmalarına devam etmektedir. Bizim satmış olduğumuz ürünlerin tamamı yurt dışında üretilmekte olan ürünlerdir. Ham madde olarak sadece Petkim’de üretimi yapılmakta ancak o da yeteri kadar üretimi çıkaramamaktadır. Tiner grubu ise petrol çıkarılan ülkeler de mevcut. Türkiye’de kesinlikle üretimi yoktur. İhracatımız ise genelde Ortadoğu ülkelerine yapılmaktadır. Türkiye genelinde bayimiz yoktur. Genelde Güneydoğu’da bulunan şehirlerin tamamına biz hitap ediyoruz. En büyük sorunlarımızdan birisi merdiven altı satıcılar.
Metin Başbekçi: Yaptığınız üretimin karşılığını alabiliyor musunuz?
Murat Sesli: Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik kriz aşırı derecede bizi de etkiledi. Eskiden 1 ton mal sattığımızda 200 dolar para kazanırken şu anda 1 ton mal satıp 50 dolar para kazanıyoruz. Fiatlarımız düştü. Bizim çıkardığımız ürünler Kromgazı denen gazdan çıkıyor. Geçen yıl 1650 dolara satılan ürün şuanda 1200 dolara düştü. Fakat kar marjımızda değişen bir şey olmadığı için kar marjımız aynı kaldı. Asıl problem de burada başlıyor. Bu mamulleri ülkemize getiren firma sayısı beşi geçmez. İstedikleri gibi fiyatlarla oynayabiliyorlar. Bizim firma olarak tehlikeli madde danışmanımız var, iş güvenliği danışmanlarımız var ancak bu işi yapıp da bunları bulundurmayan firmalar da var. Bunlar tabi ki üretim maliyetlerimizi artırıyor. Biz işçilerimizin bütün haklarını, sigorta, yemek, servis gibi ihtiyaçlarını karşılarken bazı firmaların bu giderlerden kurtulmak için mültecileri çalıştırdıklarını duyuyoruz.
Metin Başbekçi: Tiner tehlikeli madde grubundaki mamullerden birisi. Satarken hangi önlemleri alıyorsunuz?
Murat Sesli: Tiner yanıcı ve parlayıcı madde sınıfında olduğu için özel araçlarla taşıması yapılıyor. Bu araçları kullanan şoförlerimiz ise tehlikeli madde taşıyabilir ehliyetli kişilerdir. Firma olarak prensibimiz ise üretimde tiner kullanmayan hiç kimseye tiner satmıyoruz. Önce imalathanesini görüyoruz, yaptığı üretime göre kullanacağı tiner oranını belirliyoruz ona göre mamul veriyoruz. Onun dışında ekstradan tiner kesinlikle vermiyoruz.
Metin Başbekçi: Gaziantep Organize Sanayi’de durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Murat Sesli: Organize Sanayi Sitesi’ndeki durum çok vahim. Neden derseniz yurt dışına mamul satan firmalar bir şekilde ayakta durabiliyor. Yurt dışına mamul satmayan firmalar ise içler acısı bir durumda. Bir yıl önce Leasing’den makine alan firmaların henüz makinalarının gelmediğini duyuyoruz. Ön ödemeyi vermiş ama makinası bu yılın sonuna gelecek. 2,5 milyon avroya makine satın almış bunun bir kısmını ödemiş ama hala üretime başlayamamış. Bu firmanın ne kadar zarar ettiğini siz düşünün. Doların yükselişinden zarar eden çok firma oldu. Doların yüksek olduğu dönemde hammadde aldı şimdi ise kur düştü fakat bizim firmamız da dahil yine zarar ediyoruz. Çünkü hammadde yüksek fiyatla alındığı için bunu şu an satış fiyatlarımıza yansıtamıyoruz. Mecburen zararına satıyoruz. Doların bir an önce eski seyrine gelmesi lazım. Aşırı iniş ve çıkışların yaşanmaması gerekir. Şuan tahsilatlarda çok büyük sıkıntı yaşıyor firmalar. Bankalarda dahi nakit sıkıntıları gözlemliyoruz. İstediğimiz kredileri alamıyoruz. Kredi oranları yıllık % 40’lara tırmandı. Bu da ekstra bir maliyet demektir. Gaziantep Organize Sanayi’deki firmaların büyük bölümü banka kredileri ile çalışıyor. Kredi oranı yükseklince dediğim gibi ekstra bir maliyet çıkıyor ve dönüşleri yapılamıyor. Ben Ticaret Odası’nda Kimyacıların komite başkanıyım. Ticaret Odası’nın bu konuda çalışmaları var. Kobilere düşük faizli kredi için geçen dönem çalışma yaptı. Bu dönem yine yapıyor. Önümüzdeki aylarda yine düşük faizle destek verecekler. Ticaret Odası bu konuda bayağı güzel çalışmalar yapıyor. Elektrik zammı konutlarda yüzde 20 arttı ise Organize Sanayi’de yüzde 30 arttı. Doğalgaz yine yüzde 15 arttı ise sanayide yüzde 25 arttı. Bu tür aşırı zamlarla da etkilenmeye başladık. Ticaret Odamız bu konu ile ilgili de çalışma yaptığını belirtti. Şu ana kadar gerçekleşen bir şey yok.
Metin Başbekçi: Yapmış olduğunuz iş tehlikeli madde sınıfında olduğu için sanayi sitesinde olmanız bir risk taşıyor mu?
Murat Sesli: Biz bununla ilgili çalışmayı Ticaret Odasındaki komitemizde de yapıyoruz. Biz komite olarak yeni sanayi sitesinin açılmasını, Körkün Sanayi Sitesi’nin biraz daha ilerisinde bağımsız olarak kimyacılara yer tahsis edilmesini istiyoruz. Bununla ilgili olarak Belediyelerimize yazı da yazdık. Organize Sanayi’de sigorta bedellerimiz de yüksek çıkıyor. Hatta çoğu firma sigorta yapmaktan kaçınıyor. Normal bir firmanın iki katı sigorta bedeli ödüyoruz. İstanbul Tuzla’daki gibi fabrikaların bir birinden aralıklı olduğu bir sanayi sitesi istiyoruz. Küsget’te geçmiş dönemde böyle bir facia yaşandı. Küsget’te bu faciadan sonra yanıcı ve parlayıcı maddelere izin verilmiyor. Organize Sanayi’de yer alıyoruz ama biz kendimiz de rahat değiliz. Doların aşırı iniş çıkışından şuan bazı yatırımlarımızı durdurduk. Elimizdeki imkanlarla ülke ekonomimize minimum kar da olsa katkı sağlamaya devam ediyoruz.