Gaziantep Üniversitesi 1973 yılında ODTÜ mühendislik fakültesine bağlı Makine Mühendisliği bölümü ile eğitime başladı. Bazı fakültelerinden de eklenmesi ile 22 Haziran 1987 yılında 3389 sayılı yasa ile Gaziantep Üniversitesi olarak tüzel kişiliğine kavuştu. Gaziantep Üniversitesi şu an 3.446.113 m2 üzerine kurulu Türkiye’nin en önemli eğitim yuvalarından birisidir. Diğer bir özelliği ise 3 dilde yani Türkçe, İngilizce, Arapça eğitim veren Türkiye’nin tek üniversitesi konumundadır. Bu güne kadar birçok ünlü ve öğretim üyesinin de okulu olmuş. Gazi Şehir için de önemli bir kurumdur. Hem eğitim kurumu olarak hem de hastane olarak bölgenin vazgeçilmezi konumundadır. Tüm bunlar bir kenara yeni atanan rektörü ile adından daha çok konuşacağımıza benziyor. Aslen K. Maraşlı Rektör Prof. Dr. Arif Özaydın ilginç bir isim.
Zira Prof. Dr. Arif Özaydın’ın soyadı 2015 yılına dek Özsağır imiş.
2015 seçimlerinde Arif Özsağır ismi ile AK Parti’den Kahramanmaraş milletvekili aday adayı olan ancak listeye alınmayan Arif Özaydın, 2015 sonrasında “Özaydın” soyadını aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü görevine atandı.
Göreve gelir gelmez de kendi hemşehrilerini göreve getirmekle dikkat çekmeye başladı. Bu da yetmedi. Güzel Sanatlar Fakültesine dekan olarak vekaleten kendisini atadığı ortaya çıktı. Prof. Dr. Arif Özaydın Güzel Sanatlar Bölümü dekanlığına “Vekaleten” kendisini atamasının nedeni olarak ise “Kadro sıkıntısını” gösteriyor.
Bu bölüme dekan olarak atanacak bir profesör olmadığı için buraya kendisini vekaleten atadığını belirten Rektör Özaydın “Geldiği zaman atanır. Bir doçent var, onu yardımcım yaptım. İşleri o yürütüyor. Ben anlamam o işlerden, kalkıp da sanat dersine girmem” şeklinde diye demeç veriyor. Ancak üniversite sitesinde bir Profesör olduğu görülüyor. Yani verilen demeç geçerliliğini yitiriyor.
22 yıldır Gaziantep de yaşadığını söyleyen Rektör beyin Gaziantep i hiç tanıyamadığını görüyoruz. Zira Şehrin Gaziantep savunması ile ilgili bir çok araştırması ve tezi olan koca TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYELERİ VE ÖĞRENCİLERİ DURURKEN, TARİHÇİ OLMAYAN KENDİ HEMŞERİSİNE, TARİH İLE İLGİLİ ÜST ÜSTE ONLİNE KONFERANS VERDİRMESİ OLDUKÇA TEPKİ İLE KARŞILANIYOR. Aynı hemşerisini REKTÖR danışmanı yapması da yine tepki ile karşılanıyor. Tarih bölümü öğretim görevlileri arasında kitap çıkaran, uluslararası dergilere makale yazan çok değerli bilim adamları var. Ancak tüm bu eğitimcileri yok sayarcasına TARİH gibi önemli bir konuda TARİHİ yanlış anlatan ve bu nedenle hakkında yerel gazetelerde ve sosyal medyada defalarca eleştiri yazısı yazılan bir kişiye konferans verdirmek Rektör beyin hemşericilik yaptığı, yanısıra tarih bilincı olmadığı tepkisine neden oldu. Fen Edebiyat bölümü öğretim üyesinin daha önce 3 defa Fethullahçı terör örgütüne ait Türkçe olimpiyatlarında jüri üyeliği yaptığı bu nedenle böyle bir kişinin REKTÖR danışmanı olmasının da hayretle karşılandığı gelen tepkiler arasında yer alıyor.
Gaziantep Üniversitesini bilim yuvasından çok keyfi kararları ile dernek başkanı gibi yönettiği, şehrin bu önemli kurumunun yeni rektörünün, şu ana kadar aldığı kararlarla etik bir tutum sergilemediği, dile getirilenler arasında yer alıyor.
REKTÖR beye bir hatırlatma; Yönettiğinız üniversite de TARİH BÖLÜMÜ var. İçlerinde hemşeriniz var mı bilmem ama konusunda uzman çok değerli öğretim üyeleri var. Onu şehir olarak çok iyi biliyoruz…