GAZETECİ ENGİN BELLİ’NİN KALEMİNDEN

Sultangazi’de gün geçmiyor ki adi bir olay yaşanmasın. Vatandaşlar evlerine giren hırsızlardan, yolda yürürken telefonlarını kapkaç yapan kapkaççılardan, otomobillerini çalan soysuzlardan, otomobilleri soyulurken elleri cebinde izleyip (güvenlik kamerası mevcut) bir şey yapmayan bekçilerden, çocuklarına uyuşturucu satan torbacılardan, kendilerini parklarda rahatsız eden pisliklerden, haraç için dükkânlarını kurşunlayan çetelerden ve ocaklarını söndüren kumarhanelerden artık yaka silkiyor. Ha keza kadına yönelik şiddette de değişen bir şey yok.

Yapılan çalışmalar yetersiz. Emniyet birimleri ilçede üç beş günde bir ilçe girişlerini tutup sözüm ona yol kontrolü yapıyor. Esnafın iş yapmak için en yoğun saatleri olan 20:00-22:00 arasında ise kıraathaneler, pastaneler ve kafeteryalara baskın yapılıyor. O mekânlarda oturan müşterilere başta bekçiler olmak üzere emniyet birimleri sert bir üslup ile uygulama yapıyor.

Polisin sokakta olması, bekçilerin uygulama yapması, asayişin suçu önlemek için çaba sarf etmesi takdire şayan. Polis, asker, jandarma, bekçi bizimdir. Ancak vatandaşa zulüm kabul edilemez. Üslup önemlidir!

Ancak dediğimiz gibi çalışmalar yetersiz ve otorite boşluğu başına buyruk uygulamalar da vatandaşın canını fena halde sıkıyor. Sultangazi demografik yapısındaki çeşitlilik ile inanç kültüründeki zenginlik ile dikkat çeken bir ilçedir. Anadolu’nun mozaiğidir. Bu hassasiyetler göz önüne alınmalıdır. Bekçilerin, polislerin her gördüğü kişiyi sırf Sultangazi’de yaşıyor diye ön yargılı bakması gereksizdir. Beşiktaş’ta Sarıyer’de Beykoz’da “beyefendi ya sayın beyefendi” diye hitap ediliyorsa Sultangazililer de bu hitabı hak ediyor.

Söz gelimi saat 00:00 sularında Eski Edirne Asfaltına sözde uygulama noktası kuran Bekçiler ellerinde ki yüksek voltajı el fenerlerini sürücülerin gözlerine tutabiliyor. Bunu yaparken kendi canlarını da bilinçsizce hiçe sayıyorlar. Duba yok, aydınlatma yok, uyarı levhası yok, bi şey yok… Son surat Bekçilere yaklaşan otomobiller zar zor durup kazaya ramak kala frene asılıyorlar. Bilinçsiz uygulamada Bekçilerimizin canı da riske giriyor. Duba olmadığı gibi personele eğitim de yok anlaşılan!

Emniyet birimlerinin yaptığı çoğu uygulamadan vatandaşlar üslup bozukluğundan şikâyetçi. Gazetemize ulaşan onlarca esnaf denetimlerde emniyet birimlerinin nezaketli olmadığından dert yanıyor.

Sultangazi çok emniyet müdürü gördü. İçlerinde Ataşehir’de pavyon işleteni dahi gördü. 3-5 ayda değişen yönetici sıfatında ki kamunun müdürü olan Emniyet Müdürlerinin Tapu, Nüfus, Milli Eğitim, Mal, Tarım ya da İlçe Sağlık Müdürlerinden bir farkı yok. Bellerinde ki silahın olması onlara bir üstünlük sağlamıyor. Vatandaşın en zor anlarında yanlarında olan Kamu Müdürleri çözüm odaklı olmalı ve inisiyatif kullanmayı bilmelidirler. İlçelerini de tanımalıdırlar. Suç haritası ile değil sokak sokak bilmelidirler. Koltuklarına yapışmamalıdırlar.

İlçeye 3 ay önce atanan 2. sınıf Emniyet Müdürü Hakan Alparslan Kırbaş’ın yönetiminde ki emniyet birimleri pansuman çözümlerle suç ve suçlulara baskı yapmaya çalışıyor. Bravo güzel. Ancak Sultangazililer köklü icraatlar bekliyor. Sokaklardaki uyuşturucu sorununu bitirmek mümkün olmayabilir ancak torbacılara yönelik çalışmaların artması vatandaşın takdirini kazanır. Sultangazi’nin başarılı Emniyet Müdürü Turan Çelik’in adı Kaymakamlığın web sayfasından dahi haberin yazıldığı saat itibariyle niçin silinmediği ortaya çıkmış oldu demek ki.

Polis uygulamaları göstermelik değil de hırsızların kol gezdiği saat 04:00 ile 06:00 arasında yapılsa vatandaş daha mutlu olur. Yunus polislerinin motosikletlerini kafeteryaların önünde görüp içeri baktığımızda çay muhabbeti yaptıklarını görüyoruz. Müdür Kırbaş bunları bir takip etseniz ne kadar faydalı olur! Bu da hatalı uygulamalardan biridir ve bundan İlçe Emniyet Müdürü Kırbaş’ın ders çıkartması elzemdir. Emniyet Eski Müdürü Çelik’in kadrosu ilçeyi tanıyor, biliyor ve suçu önlemek için çabalıyor. Ancak bu çabaların yetersiz olduğunu suç batağına sürüklenen ilçemizde halkın memnuniyetsizliğinde görüyoruz.

Başıboş mülteciler parklarda halen kol geziyor. Kimi esnaflar ise işyerlerine polislerin gelip çalışan mültecilerin apar topar alınıp ülkelerine gönderilmelerinden şikâyetçi.

Ezcümle:

Suç ve suçlular ile mücadele emniyet birimleri kadar toplumu oluşturan her bir bireyinde görevidir. Ancak suç ve suçlular ile mücadele etmek, suçu önlemek, ilgili tedbirleri almak Emniyet birimlerinin görevidir. Yetki de sorumlulukta İlçeye 3 ay önce atanan 2. sınıf Emniyet Müdürü Hakan Alparslan Kırbaş’ındır. Sultangazi’den Kırbaş tayin olup gittiğinde ya çok başarılı olarak anılacak ya da başarısız bir İlçe Emniyet Müdürü geldi gitti diye söylenecek arkasından. Size güveniyoruz Sayın Müdür Kırbaş. Sizi tanıyalı 15 yıl oldu. Siz tecrübeli bir polissiniz. Üstelik siz FETÖ’cülerin arasında pırıl pırıl temiz kalan bir polissiniz. Siz eminim bu işi başarır Sultangazi’den suç ve suçluları temizlemeye yönelik en başarılı çalışmaları gerçekleştirirsiniz. Bakacağız, göreceğiz vaziyet iyiye mi kötüye mi gidecek!

Peki, siyasiler ne diyor?

İYİ Parti Sultangazi İlçe Başkanı Sinan Taşkın’dan geçen günlerde aldığımız bir demeçte Taşkın şöyle dedi; “Sultangazi’de genel bir asayiş sorunu vardır ve bu yıllardır bitmedi. Emniyet Müdürleri değişiyor. Yeni Emniyet Müdürü geleli 3 ay oldu. Ciddi bir kararlılık bir mücadele biz İYİ Parti olarak göremiyoruz. Yerel Yönetimin eksiklikleri ile birleşen asayiş bozukluğu vatandaşı çileden çıkartıyor. Emniyet Birimleri görevini daha verimli yapmalıdırlar. Kahvehane, kafeterya uygulamalarından ziyade vatandaşın can ve mal güvenliğine yönelik çalışmalar yapması zaruridir. Bu bağlamda emniyet uygulamalarını yetersiz buluyoruz. Sultangazi’nin ilk emniyet müdürlerinden Yusuf Yüksel sokaklarda tek başına tebdili kıyafetle dolaşıp kontrol yapardı. Sayın Kırbaş’ı da sokaklarda görmek istiyoruz. Sorunları yerinde görsün. Gaffar Okkan gibi Emniyet Müdürlerine ihtiyacımız vardır düşüncesindeyiz. Kendisini de en kısa zamanda ziyaret edip başta uyuşturucu illeti ile mücadeledeki eksikliklerini yüzüne karşı söyleyeceğiz.”

Zafer Partisi Sultangazi Kurucular Kurulu Başkanı Kürşat Keskin de ilçede ki başıboş mültecilerden dertli. Keskin gazetemize yaptığı açıklamada: “Emniyet birimleri işyerlerine yönelik uygulamalar yapıyor, çalışma izni olmayan alınıyor. Alınsın. Takdir ediyoruz. Ancak bundan ziyade başıboş mülteciler parklarda geziyor, vatandaşın can ve mal güvenliğini tehdit ediyor. Bunlara uygulamalar bekliyoruz. Evden hırsızlıklar konusunda ise bu duruma dur diyecek bir emniyet arzumuzdur. Göstermelik yol kesip uygulama yapmalar vs boştur kanısındayız. Emniyet Müdürünü Kırbaş’ı samimiyetle işine sarılmaya davet ediyoruz.”

CHP Sultangazi İlçe Başkanı Kemal Avseren ise Sultangazi’nin Emniyet’te olmadığını dile getiren açıklamalarını sosyal medyadan paylaştığı biliniyor. Avseren ilçede ki çeteleşmeye ve asayiş olaylarında ki mücadele yoksunluğuna sık sık dikkat çekiyor. Başkan Avseren yaptığı açıklamada şunları demişti: “Bu kadar yoğun bir teyakkuz hali söz konusu iken, her gün bir sokak başında, dükkânda, evinin önünde bu kadar insan nasıl vurulabiliyor? Bu denli kalabalık, silahlı ve teçhizatlısınız madem; neden husumet yaşayan insanlar ilçe binamıza gelerek bizden yardım talep etmek zorunda kalıyorlar? Bu vatandaşa nasıl bir muamelede bulunuyorsunuz ki, siz yerine bir siyasi partiye gitme gereği duyuyorlar? Sabahlara kadar her köşe başında varsınız pekâlâ; ama iddialara göre bir o kadar torbacı da cirit atıyor? Yok mu bu işte bir terslik?”