Yasa dışı şekilde oluşturulan tarım arazilerindeki hobi bahçelerine İzmir Valiliği para cezası ve yıkım uygularken, İstanbul’un bakir tarım arazilerinin heba olmasına göz yumuluyor. Toprak Koruma Kanunu’na göre, bu tarz hobi bahçelerinin ‘kamulaştırılması’ söz konusu.

VALİLİK GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMADI

İzmir Valiliği, yasaya aykırı şekilde tesis edilen tarım arazileri üzerindeki hobi bahçelerini satın alanlara metrekaresi 6 lira 70 kuruştan ceza keserken, üç ayda eski haline getirilmesi için süre tanıdı. Süre sonunda, üzerindeki yapı ve etrafına çekilen çitlerin yıkılmaması halinde, valilik yıkımı gerçekleştirecek, arazi sahibinden de bunun bedelini alacak. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği de yaptığı açıklamada, bu işlemin hem yasaya aykırı olduğunu hem de doğaya zarar vereceğini belirtti.

KANUN “ELİNDEN ALIRIM” DİYOR 

6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, nitelikli tarım arazilerinde yapılan bu tür yasa dışı uygulamalarda ‘kamulaştırılacağını’ net bir şekilde belirtirken, “Belirlenen asgari büyüklüğe erişmiş tarımsal araziler, bölünemez eşya niteliği kazanmış olur” diyerek, tarım arazilerine karşı kanunun bakış açısını ortaya koyuyor. Kanunun 8’incisi maddesinde “Tarımsal araziler bu Kanuna ekli (1) sayılı listede belirlenen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin altında ifraz edilemez, bölünemez” derken, bu rakamı Büyükçekmece için 55 dekar, Silivri ve Çatalca için 60 dekar olarak belirlemiş durumda…

İKİ KANUNA BİRDEN MUHALEFET

İzmir Valiliği’nin hobi bahçelerine ceza kesmesi üzerine açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Ziraat Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’nun üyesi Tevfik Türk, hobi bahçelerinin son yıllarda özellikle tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak yürütüldüğü yerlerde yapılmaya başlandığını; ancak alanların 5403 sayılı ‘Toprak Koruma Kanunu’na göre, tarımsal faaliyet dışında kullanılmaması gereken alanlar olduğunu söyledi. Bu açıklama sonrasında, yapılan hobi bahçeleri hem 5403 sayılı hem de 6537 sayılı kanunlara aykırı bir şekilde yapıldığı ortaya çıktı.

ÇİFTÇİLER TEPKİ GÖSTERDİ VALİLİK HAREKETE GEÇTİ

İzmir Valiliği’nin, yasa dışı hobi bahçelerine karşı çiftçilerin şikayetlerini değerlendirdiği belirtilirken, Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri’de de aynı tepkilerin valilik makamına yapılması konusunda uyarı yapıldı. Yasa dışı işlem için, belediye, tapu müdürlüğü, ilçe tarım müdürlüğü direk yetkili kurum durumundayken, valilik ve kaymakamlıkların ‘şikayet üzerine olaya müdahil’ oldukları hatırlatıldı.

“Uyanıklar cirit atıyor devlet uyuyor” haberimizde, birinci sınıf tarım arazilerini yasal olmayan bir şekilde parsellere ayıran uyanıkların; Kaymakamlık, Belediye, Tapu Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü ve İlçe Ziraat Odası’nın gözü önünde bölgenin geleceğiyle oynadıklarını yazmıştık. Bölgedeki çiftçiler, konuya müdahil olması gereken kurumların bu uyanıklara dur demek için neyi beklediklerini merak ettiklerini açıklarken, bu konudaki sevindirici haber, İzmir Valiliği’nden geldi. İzmir Valiliği tarafından verimli tarım arazileri üzerine kurulan hobi bahçeleriyle ilgili para cezası uygulandı. Karara göre, mülk sahipleri, çevresini tel örgülerle kapatarak, üzerine prefabrik yapı kurduğu tarım alanlarını eski haline getirecek. Karar 3 ay içinde uygulanmazsa yetkili kurumlarca yapılar, yıkılacak. Ancak İstanbul’da bu konuda kılların kıpırdatmamış olması dikkat çeken ayrı bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

İNSANLAR KANDIRILIYOR

Hobi bahçesi adı altında son dönemlerde ‘uyanık girişimciler’ tarafından keşfedilen yöntemle, nitelikli tarım arazileri yok olma eşiğine geliyor. Büyükçekmece’de tarım yapmaya elverişli araziler olarak geçtiği için bazı konularda daha rahat olan uyanık girişimciler, nitelikli tarım arazisi statüsünde olan Çatalca ve Silivri’de, insanları kandırmaktan öteye geçmiyor.

SATIN ALAN, PARSELİN SAHİBİ OLMUYOR!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Ziraat Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’nun üyesi Tevfik Türk, bu alanların küçük parsellere bölünerek satılmasının, gelecekte ciddi tehlikelere neden olacağını belirtirken “Toprak Koruma Kanunu’na göre, buralarda 55 dekardan daha küçük alanlar yapamazsınız; fakat burada 500 metrekare, 1000 metrekare, 2 bin metrekare gibi küçük araziler oluşturuluyor. Yapılan çalışmanın yasal dayanağı yok. Bu alanları satın alanlar, hiçbir şekilde bu parsellere sahip olamıyorlar; sadece hisse sahibi oluyorlar” diye konuştu.

İKİNCİ ÇİFTLİKBANK GELİYOR

Tarım arazilerinin parsellenerek, satılması işlemlerinin sürmesi halinde ikinci ‘Çiftlik Bank’ olayının yaşanabileceğine değinen Türk, “Buralardan toprak satın alanlar ciddi mağduriyet yaşayacak. İkinci ‘Çiftlik Bank’ mağduriyetinin yaşanması kaçınılmaz olacak. Çünkü kimse tarlanın gerçek tapusuna sahip değil sadece belli oranda hisseye sahip. Tarlanın tapularına sahip olmaları kanunen mümkün değil çünkü ‘Toprak Koruma Kanunu’nda yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü için 55 dekar. 55 dekardan küçük arazilerde hisse sahibi olamazlar, tapu sahibi olamazlar. Mümkün değil” dedi.

TARIMSAL FAALİYETLERİ ETKİLİYOR

Türk, “Çevrede tarımsal faaliyet yürütülen araziler, bu bahçelerden olumsuz şekilde etkilenecek. Çünkü burada kontrolsüz şekilde kullanılan ilaçlar, arazileri, yeraltı sularını tehdit edecek. Sadece toprak varlığımızı yok etmekle kalmıyor, bununla birlikte mevcuttaki tarımsal faaliyeti de ciddi anlamda etkiliyor” diye konuştu.

Haber: Murat ÖZYILDIRIM