12:55 - Sosyal Sorumluluk ödülü Akçansa’ya
00:36 - Başkan Balcıoğlu Halk TV’ye Konuştu
00:21 - “Sessizliğin bedeli hayattır”
00:24 - BAKIRKÖY KENT LOKANTASI AÇILDI
Mutfakta tablo konumlandırması göz hizasında mı, yoksa raf üstü mü olmalıdır sorusunun yanıtı; tablonun boyutu, mutfağın ışık düzeni ve duvar yüksekliği gibi mimari ve işlevsel detaylara göre değişmekle birlikte, ideal yerleşim genellikle göz hizasına en yakın düzlemde yapılmalıdır.
Ancak bu tercih, estetik bir seçim olmaktan ziyade, mekânsal farkındalıkla şekillendirilmesi gereken bir yerleştirme kararıdır. Göz hizası denildiğinde kastedilen, ayakta duran bir yetişkinin bakış yüksekliği olan yaklaşık 140–150 cm bandıdır. Mutfak gibi hem işlevsel hem de yoğun kullanım alanlarında, bu hizaya yerleştirilen tablolar, kullanıcıyı rahatsız etmeden görsel dikkati doğru şekilde yönlendirir. Yani mutfakta sanat objesi olarak kullanılan tabloların, görsel erişilebilirlik açısından göz hizasına yakın olması, hem algı konforu sağlar hem de mekânsal düzeni sekteye uğratmaz.
Öte yandan bazı durumlarda raf üstü konumlandırma tercih edilebilir. Özellikle modern mutfak tabloları, dekoratif bir tamamlayıcı olarak duvar raflarıyla ilişkilendirildiğinde, alanın görsel dengesini değiştirebilir. Bu noktada tabloyu sadece “gösterme” işleviyle değil, mekâna katkı sunan bir parça olarak ele almak gerekir. Raf üstü yerleşimler çoğu zaman mutfağın ana hareket alanının dışında kalan bölgelerde, örneğin kahve köşesi ya da servis alanı gibi sekonder alanlarda karşımıza çıkar. Bu konumlandırmalar, tablonun odak noktası olmasını değil, mutfakta oluşturulan tematik bütünlüğe katkı sunmasını amaçlar.
Konumlandırma ölçütlerinde mimari yapı ne kadar belirleyicidir?
Konumlandırmanın ilk belirleyicisi mutfağın duvar yüksekliğidir. Tavan kotunun 250 cm’yi geçtiği alanlarda göz hizasında konumlandırılan tablolar, boşlukla çevrelenmiş gibi görünür. Bu da tablonun mekân içindeki etkisini zayıflatabilir. Bu nedenle yüksek tavanlı mutfaklarda tablonun merkez noktası göz hizasına yerleştirilse bile, çevresindeki boşluğu azaltacak şekilde bitkiler, açık raf sistemleri veya doku değişimleriyle desteklenmesi gerekir. Alçak tavanlı mutfaklarda ise tablo göz hizasına daha yakın görüneceği için, doğrudan merkeze yerleştirme çoğu zaman yeterlidir.
Aydınlatma da göz ardı edilmemesi gereken bir diğer faktördür. Tablolar doğrudan ışıkla temas etmeyecek şekilde konumlandırılmalıdır. Mutfakta kullanılan spot aydınlatmalar ya da tezgâh üstü ışık kaynakları, yanlış yerleşim durumunda tablonun yüzeyinde istenmeyen yansımalar oluşturabilir. Bu da hem görüntüyü bozar hem de tablonun detaylarının okunmasını zorlaştırır. Özellikle cam yüzeyli veya parlak zeminli modern mutfak tabloları bu durumdan daha fazla etkilenir. Bu yüzden konumlandırmadan önce, ışık kırılımının nasıl gerçekleştiğini ve hangi saat aralığında doğrudan gün ışığına maruz kalabileceğini gözlemlemek gerekir.