00:07 - Balcıoğlu: Silivri’nin potansiyelini en iyi şekilde değerlendireceğiz
00:01 - Silivri’de “Bir köpekte sen sahiplen” etkinliği
23:53 - Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Okul Öncesi Atölye Çalışmaları Düzenledi
14:45 - AFAD gönüllülerine yönelik eğitim düzenledi
09:31 - 7 katlı binanın betonuna tuğla parçaları karıştırmışlar
Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığımız her yeniliği özel okulları korumak üzerine inşa etti.
Dünden bugüne değil, neredeyse son sekiz on yıldan bahsediyorum.
Fen ve Anadolu Liseleri gibi nitelikli okulların öğretmen kadrolarını oluştururken aranan niteliklerin ortadan kaldırılmasıyla başlayan niteliksizleştirme çabaları…
Proje okulları adı altında başarılı okulların içi boşaltılarak imam hatip çatısı altında yeniden kurulduğunun iddia edilmesi…
Cumhuriyet tarihini en adil liseye giriş sistemi olan TEOG’un bir şekilde ortadan kaldırılması…
İlkokullara kayıt ya da öğretmen seçme adı altında çeşitli nedenlerle para talep edilmesi…
Ve belki de benim fark edemeyip de sizin fark ettiğiniz ve ekleyebileceğiniz daha birçok adım…
Biraz daha açacak olursak:
Yüksek lisans ya da doktora gibi kriterlerle veya sınavla daha nitelikli öğretmenlerin seçildiği fen ve Anadolu liseleri neden proje okuluna çevrilerek keyfi atamalar yapılabilen bir ortama sokuldu?
Sınavla seçilen nitelikli öğrencilerin dersine nitelikli öğretmenlerin girmesine neden izin veriliyor?
Akademik alanda çalışan öğretmenlerin yerine neden dershane ve kolej gibi kurumlara öğretmen devşirmeye çalışan sözüm ona eğitimcilerin kucağına bırakıldı?
Buradan kaçan öğrenciler nereye gidiyor?
Proje okul dayatmasıyla her ili bırakın her okulun kendi kafasına göre takılması ne kadar doğru?
Buralarda on on beş kişilik sınıflarla daha az öğrenciye daha çok imkan sağlanırken ülkemizin en çalışkan öğrencilerinin yerleştiği fen liselerinde kırk iki öğrenci bir sınıfa nasıl tıkılabiliyor?
İmam hatip dayatmasını kabul etmeyen öğrenciler nereye gitmek zorunda?
Her dönem bir sınavın ortak yapıldığı TEOG sınavından kim rahatsız olmuştur sizce?
Kendi verdiğin notlarla ortak sınavlardan alınan uçurumlar kimi rahatsız eder ve müşteri kaybına neden olur?
Ülke gerçekleriyle yüzleşmeyi sağlayan ve sorunları ortaya çıkararak çözüme götüren yolda çözümü kim istemez?
Bu durum hangi okulların öğrenci kaybetmesine neden olur?
Son yıllarda dozu giderek artan okul kayıt ya da öğretmen seçimi adı altında alınan bağışlar…
Bakanlık ya da il müdürlükleri her ne kadar kamuoyuna bunun yapılamayacağını söylese de bir çok giderini karşılayamayan ve veli desteğine muhtaç olan okulların velilerden bir şekilde bağış almaya çalıştığını kimse inkar edemez.
Bunun belirli bir oranda olması kaydıyla doğal olduğunu kabul etmek gerekse de miktarın giderek artması ve bu boyutlara ulaşması kime yarar sizce?
Bazı illerde neredeyse özel okul ücretleriyle yarışan bağışlar biraz olsun imkanı olan veliyi nereye yönlendirecek?
Dediğim gibi bunlar ilk aklıma gelenler ve açıkça görünenler…
Yanlış anlaşılmak istemeyiz, özel okullara karşı değiliz.
Devletin daha doğru şekillerde, sigorta, vergi gibi konularda, destek vermesinde bir sakınca da görmüyoruz.
Ama bunun için devlet okullarına, hem de en iyilerine, zarar verilmesini anlamak zor.
En iyi okulların öğretmenlerinin akademik çalışma yapanlardan değil de okul müdürlerinin keyfine göre seçilmesinin nedeni sizce ne olabilir?
Ya da TEOG neden kaldırıldı?