Yazımda kaleme aldığım olay tamamen gerçek olup, Çatalca Merkez’de bulunan bir lisede geçmektedir. Bu yazıyı yazma amacım suçluyu bulmak veya şahısları yargılamak değildir. Bakıldığında her biri kendi açısından haklı olabilir. Fakat ortada en kısa zamanda çözüme kavuşturulması gereken, bir çocuğumuzun eğitim hayatını sekteye uğratan ciddi bir sorun görülmektedir.
Lise öğrencisi özel bir çocuğumuz, Okul Müdürü’nün iddialarına göre okulda kural tanımadığı, öfke kontrolü olmadığı ve bazı arkadaşlarına zarar verdiği gerekçesiyle başka bir okula nakledilmek isteniyor.
Okul müdürü diğer öğrencilerden de sorumlu olduğunu ve onların da velilerinin bu öğrenciden huzursuz olduklarını belirtiyor. Gerekli uyarılar yapılmasına rağmen öğrencinin tutumunda değişiklik olmadığı için buna mecbur kaldıklarını söylüyor. Evet, müdürü dinleyince hak verdiniz değil mi? Siz de diğer öğrencilerden birinin velisi olduğunuzu düşündünüz ve benim çocuğum neden zarar görsün dediniz. Evladınızın kılına zarar gelsin istemezsiniz, her anne baba gibi…
Diğer taraftan özel bir çocuğa sahip bir aile, kafaları karma karışık… Nasıl davranacaklarını, ne yapacaklarını bilemeyen. Aile yıllardır özel çocuğunu topluma kazandırabilmek, gerekli becerileri öğrenmesini sağlamak ve tedavi olması için çeşitli eğitim kurumlarında, psikologlarda, psikiyatristlerde koşturuyorlar. Tahmin edersiniz ki bu süreç zorlu ve bir o kadar külfetlidir. Ellerinden geldiği kadarıyla çocuklarına sahip çıkıp, tedavi ettirmeye çalışıyorlar. Şimdi bu aile çocuğunun başka bir okula nakledilmesini istemiyor. Çünkü nakil olacağı okul merkezde değil, ulaşımın zor olacağı başka bir mahallededir. Peki aileyi dinleyince ne düşündünüz, kendinizi özel bir çocuğun velisi olarak hayal edebildiniz mi? Şimdi onlara da hak verdiniz değil mi? Ne yapsınlar çocuğu okuldan alıp eve mi kapatsınlar? Toplum dışlıyor, kabul etmiyor, oradan oraya sürükleniyor diye okuma hakkını elinden alıp okutmasınlar mı?
Milli Eğitim Müdürü bu konuya başka bir açıdan bakıyor ve özel çocuğun okulunda kalması gerektiğini bu çocukların da bizim çocuklarımız olduğunu, onları topluma kazandırmak için öğretmenlerimizin de elinden geleni yapması gerektiğini söylüyor. Yaklaşımı doğru olabilir fakat söyleminin samimiyetini, ne yapılabilir noktasındaki çözümleriyle daha net görebileceğiz.
Peki çözüm çocuğun başka bir okula gönderilmesi midir? Aynı okulda devam etmesi midir? Ya da bu konuda yetki sahibi şahısların başka çözüm fikirleri var mıdır?
Şu an öğrencisi bulunduğu okul bu çocuğumuz gönderildiğinde diğer öğrencilerini korumuş olacak ve huzursuzluk yaratan bir öğrenciden kurtulacak peki bu çözüm mü olacak?
Ve olayda gelinen son durum şudur ki, nakli yapılan okul da aileye bazı gerekçeler sunarak çocuğu okula kabul etmemiştir. Yani o okuldan o okula gönderilip, istenmeyen bir öğrenci durumu yaratılmıştır. Eğitim sistemi içinde özel çocuğa nasıl yaklaşılacağını ve ne yapılmasını gerektiğini bulamayan idareciler. Diğer taraftan çocuk açısından bakıldığında bu son derece onu kırıcı ve incitici görünmüyor mu? Amaçlanması gereken topluma adapte olması için desteklenmeye ihtiyacı olan çocuğu doğru tavırlarla okula kazandırmak olmalıyken bu dışlanmışlıkla “ben zaten sevilmeyen, kabul görmeyen biriyim” duygusunu pekiştirip daha çok çıkmaza sokmuş olmadınız mı?
Okuduğunuz gibi bu sistem kısır bir döngü… Hala doğru çözümün bulunup, uygulanamadığı bir sistem.
Faydalı bir birey olarak topluma kazandırılması gereken özel bir çocuk ve iddiaya göre bu çocuğun verebileceği zarardan korunması gereken diğer çocuklarımız…
Eğer okuma hakkı elinden alıp topluma kazandırılmak yerine dışlanır ise ileride öfke, nefret, hınç dolu ne zaman ne yapacağı belli olmayan patlayacak bir bomba topluma hediye edilecektir.
Özel çocuklarımız toplumumuzun bir gerçeği, parçasıdır. Bu çocuklara sahip ailelerse şaşkın, üzgün ve ne yapacağını bilemez halde. Durumu olan aileler bütün imkanlarını seferber edip özel eğitmenlerle, uzmanların destekleriyle, özel okullarda yapılması gereken her şeyi yapabiliyorlar. Peki maddi durumu olmayan ailelerin çocukları ne olacak? Gerekli tedavi ve eğitim süreci ile desteklenmeyen çocuklar topluma ileride tehlikeden başka ne getirecek sanıyorsunuz?
Devlet bu çocukları ve aileleri görmezden gelemez. Her ilçede özel çocuklarımızın eğitim ve öğretimine devam edeceği, uzmanlar tarafından hem çocukların hem ailelerin desteklendiği sınıflar olmalıdır. Maddi durumu olmayan ailelerin de ücretsiz olarak destek alacakları uzman bir ekip devlet tarafından oluşturulmalıdır. Tek başına bu çocukların tedavi görmesi hiçbir anlam ifade etmez, eğer aile çocuğuna nasıl davranacağını bilemiyorsa bu süreç işe yaramayacaktır. Çünkü aile bir sistemdir, bir aile üyesinin mutluluğu nasıl ki tüm aileyi etkiliyorsa mutsuzluğu ve sorunları da bütün aileyi etkileyecektir. Uzmanlar tarafından çocukların ve ailelerin desteklenmesiyle, öğretmenlerinde sağ duyulu yaklaşımlarıyla çocukları topluma kazandırmak mümkündür.
Milli Eğitim Müdürü ve Okul İdarecileri tarafından bir şekilde çözüme kavuşturulamamış olan, bir öğrencinin hem de özel bir öğrencinin hayatıyla oynandığı bu çok ciddi sorunun bir an önce Çatalca Kaymakamı tarafından dikkate alınıp çözüme ulaştığı haberini bir sonraki yazımda paylaşmak istiyorum.
Halkın nazarında, Devletin Engelli ve Özel Vatandaşlar için sunduğu politikaların gerçekliğinden şüphe etmemesi, bu politikaların uygulanma yoksunu, sadece göstermelik olduğu inancına kapılmaması için tüm yetkili mercileri görevlerini yapmaları için sesleniyorum.
Sunulan şıklar aşağıdaki gibi mi olmalı, peki şimdi ne yapmalı?
Özel çocuk okuldan nakledilmeli, özel çocuk okumamalı?
Sorularla, çözümlenememiş sorunlarla dolu bir yazı ve çözümü şuan da evinde bekleyen, okuluna devam edemeyen bir çocuk.
Sizlerin cevabı hangisi?