CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, salgın sürecinde alanda çalışan sağlık emekçileri ve diğer sektör çalışanlarının yanı sıra temizlik işçilerinin de olduğunu hatırlattı. Beko, Birçoğunun risk sınıfına giren akciğer ve koah hastası olarak çalıştıklarına dikkat çekti. Özlük haklarının iyileştirilmesini isteyen Beko, “Bir alkış da Temizlik işçilerine yollayalım” dedi.
Dünya genelinde on binlerce kişinin ölümüne yol açan korona virüsü salgının en yoğun olduğu günlerde sağlık emekçileri gibi çalışmak zorunda kalan bir diğer kesimin de temizlik çalışanları olduğunu belirten CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, çalışanların fiziksel, kimyasal, biyolojik faktörler nedeniyle risk altında oldukları uyarısında bulundu.
BÜYÜK RİSK ALTINDA ÇALIŞIYORLAR
CHP İzmir Milletvekili Kanı Beko, temizlik işçilerinin salgın sürecinde yaşadıkları sıkıntıları paylaştı. Korona virüsüne yakalanma riskinin en yüksek olan kesimlerin başında Temizlik çalışanlarının geldiğine vurgu yapan Beko, birçoğunun akciğer ve astım hastası olduğuna dikkat çekti. Sokağa çıkma riski olanların başında astım, akciğer ve koah gibi hastaların geldiğini hatırlatan Beko, “Zaten temizlik çalışanlarının birçoğu bu hastalıklarla mücadele ederken halen sokaklarda risk altında çalışıyorlar. Buradan yetkililere sesleniyorum. Birçoğunun taşeron olarak çalışan temizlik emekçilerinin bu durumunu gözden geçirmeliler. Sağlıkçılarımız baş tacımız, bu salgında her şeye rağmen alanda çalışan diğer sektör emekçileri gibi bir alkış da sabahtan akşama kadar halkın sağlığı için çalışan temizlik çalışanlarına gelsin diyorum” önerisinde bulundu.
MASKE VE ELDİVENLERİ SOKAĞA ATMAYIN!
İşçilerin daha temiz bir kent sunmak adına gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Beko, kendisinin de yılar önce temizlik işçiliği yaptığını hatırlatarak, “Yaşamın sürmesi adına çok önemli bir görev üstleniyorlar. Doktorlarımız, güvenlik güçlerimiz kadar belediye çalışanları da canla başla çalışarak virüsü yok etmek için çalışıyor. Çöpleri topluyor, konteynerleri boşaltmanın arkasında yıkayıp ilaçlıyorlar. Neden mi? Virüs daha fazla yayılacak imkan bulamasın diye. Onlar görevlerini yaparken yaşadıkları en büyük tehlike ise çevreye yeterince saygı duymayan insanların kullandıkları maskeleri, eldivenleri gelişigüzel sokağa atmalarıdır. Bu şekilde hem o yoldan geçen vatandaşların hem de bu çöpleri temizleyen işçi kardeşlerim hastalıkla karşı karşıya bırakıyorlar” uyarısında bulundu.
VERİLEN SÖZLER TUTULSUN, KADRO VERİLSİN!
Cumhurbaşkanının söz vermesine rağmen 696 sayılı KHK ile yerel yönetimlerde şirketlere geçirilen işçilerin ücret ve hakları, 2020 yılının sonuna kadar Yüksek Hakem Kurulu’nun taşeron şirketler için karara bağladığı iki toplu iş sözleşmesine endekslenmişti. İşçilerin önemli bir kısmının geçirildikleri kamu idaresi ya da belediye şirketinin işkolundaki sendikalara üye olmasına engel getirilmiş, Kanun hükmünde kararnameyle geçen bu işçilere 2020 yılı sonuna kadar toplu iş sözleşmesi yapılmayacak, ikramiye ve sosyal haklar verilmeyecek; sadece ilk altı ayda yüzde 4, ikinci altı ayda yüzde 4 olmak üzere zam yapılması karara bağlandı. Belediyelerde bu kapsamda şirketlere geçirilen ve istihdam edilen temizlik görevlilerinin, aylık maaşlarının yetersiz olduğunu söyleyen Beko, maaşların belediyeden belediyeye, sözleşmeden sözleşmeye değişiklik gösterdiğine dikkat çekti. Beko, bazı belediyelerin temizlik çalışanlarına ortalama bin 600 TL ile 2 bin 500 TL arasında maaş verdiğini, bazı belediyelerin ise sözleşme ücretlerinin 3 bin 800 neredeyse 4 bin liraya yakın maaş verdiğini belirtti. Beko, belediyeler arasındaki farkların giderilmesini ve düşük alan işçilerin ücretlerinin en yüksek alanla eşitlenmesini istedi. Beko, yetkililerden kadrosuz ve sendikasız olan işçilerin de kapsam içine alınmasını ve durumlarının iyileştirilmesini talip etti, “Kamuda, belediyede, özel idarelerde çalışan şirket işçilerinin tamamına Cumhurbaşkanı vermiş olduğu sözü tutsun, kadro verilsin” dedi.