Dil kontrol edilebilir mi?
Dilimizle ilgili felaket senaryoları oldukça uzun zamandır ilgi görüyor.
Ancak sonucu değiştirmeye yönelik bir girişimden bahsetmek güç.
Son olarak Sayın Başbakan el attı.
Siyasetin hassasiyeti sevindirici.
En azından bir farkındalık oluşturabilir.
Yıllardır dile getirilmeye çalışılanlar kamuoyuna duyurulabilir.
Saptanan sorunlar halka gösterilebilir.
Toplum olarak tespit etme konusunda oldukça başarılıyız ancak nasıl düzeleceği konusunda fikir sahibi oldukça az.
Onların da seslerini duyurmaları ve etkili olmaları çok zor.
Belki bundan sonra duyurabilirler.
Ama eğitimin dışındaki çözüm arayışları doğal olarak etkisiz kalıyor.
Sokaktaki dile müdahale etmek için medya ve siyaset el ele verdiğinde bir takım etkiler olabilir ancak eğitim kurumlarına aynı hassasiyet kazandırılmadıkça sonuç hüsran olacaktır.
Neyse, eğitim şart diyerek asıl soruna gelelim: Dilin canlı bir varlık olduğunun unutulmasına…
***
Dil hassasiyeti olan çevreler genelde her dönemde şikayetçidir.
Memnun olanı bulmak güç.
Sorunlar çağa göre değişse de memnuniyetsizlik aynı.
Gerek diğer dillerin etkisi gerekse kendi içindeki dejenerasyon…
Kontrol dışı gelişmeler…
Asıl sorun ise dilin canlı bir varlık olduğunun unutulması…
Halk içinde kabul gören kullanımların yadsınması…
Koruyalım derken sınırlandırılması…
Tamam, sahip çıkalım ama etkileşim gücünü kırmak doğru mu?
Doğru Türkçe için illa da Altaylara gitmeye gerek yok!
Neticede dilimize kazandırabildiğimiz her sözcük bizimdir.
İster kendi kurallarımızla türetelim ister adapte edelim…
Yeter ki söyleyiş ve anlamı dilimize uysun.
Bir ayarımız olsun yani!
Çağın gereği yaşanan değişimlerden kaçınmak imkansız.
Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan bir coğrafyada dilimizin etkileşimden uzak kalmasını beklemek de hayal olur.
Hele de sürekli başka dillerin etkisi altındayken!
Peki dilimizi nasıl kurtaracağız yabancı etkilerden?
Yapmayın etmeyin diyerek mi?
Yabancı sözcük kullananları kınayarak mı?
Sözcükleri eğip bükenleri eleştirerek mi?
Bir toplumun dili üzerinde söz sahibi olabilmesinin yolu nedir?
***
Dilimizi toplum nezdinde etkili kılmanın yolu nedir?
Eğitim yoluyla bilim ve sanat alanında etkisini arttırmak olabilir mi?
Güçlü bir dil için bilim ve sanatta güçlü olmaktan başka bir yol var mı?
Bu da ancak eğitimle mümkün.
Başka çözüm yolu varsa deneyelim.
Medyayı denetim altına almak…
Siyasi yollarla halkı yönlendirmek…
Kanunlar çıkartarak zorunluluk oluşturmak…
Öyle ya!
Yanlış yapanı sallandır bakalım bir daha yapabiliyor mu?