00:14 - Silivri’de Vefa Parkı ve Basketbol Sahası’nın açılışı gerçekleşti
23:48 - Cumhuriyet coşkusu zirveye taşındı
23:39 - Büyükçekmece Cumhuriyetin 101’inci şan ve şeref yılını coşkuyla kutladı
17:07 - Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’ndan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı
14:48 - Cumhuriyetin 101. şan ve şeref yılı gururla kutlanıyor
Büyükçekmeceliler olarak; nasıl daha daha çağdaş, daha daha mutlu oluruz?
Bir kişi ya da kurumun verdiği hizmet ile bu hizmeti tüketicilere tanıtmak için kendisine uygun gördüğü slogan arasında bir çelişki varsa; durup bir sorgulamak gerekmez mi?
Belediyemizin kendine yakıştırdığı pek çok slogandan biri de;
“Daha Çağdaş Büyükçekmece, Daha Mutlu Büyükçekmeceli’dir.” Ne güzel slogan değil mi!
Gerçek çağdaşlık nedir? Büyükçekmeceli gerçekten mutlu mudur acaba? Gelin birlikte bakalım:
Önce; çağdaşlık nedir?
Yönetimlerin; “engelli yurttaşların ihtiyacı olan hizmetleri karşılama seviyeleri” çağdaşlık ölçütlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Gelelim mutluluğa: Engelli yurttaşlara, yaşamlarını kolaylaştırarak topluma tam olarak uyum sağlamalarına katkı verecek eğitim, sağlık, istihdam ve rehabilitasyon hizmetleri verilmesi kanun emridir.
Bu hizmetler DAHA kaliteli olursa; engellilerimiz ve ailelerinin DAHA mutlu olacakları, böylece kullanılan sloganın da yerini bulacağı kuşkusuzdur.
Devletin verdiği sosyal yardımlara da bir göz atarak başlayalım:
Aile odaklı bakış açısı esas alınarak; mağdur olan kadına, erkeğe, çocuğa, yaşlıya, engelliye, şehit ve gazi ailelerine yönelik birçok sosyal yardım yapılmaktadır. Yardımlar genellikle nakdi kimi zaman da eşya ve gıda olarak da yapılmaktadır.
Ben konuyu yeni yeni incelemeye başladım. Ancak şimdilik gördüğüm kadarı ile kanunlar ihtiyaca büyük ölçüde cevap veriyor. Avrupa Birliği süreci pek çok dezavantajlı grupların lehine işlemiş gibi…
Kanunlar yeterli de uygulama nasıl?
Belediye bütçelerinde engellilerin hizmetlerine ayrılan paralar nerede?
Engelli derneklerinde gönüllü olarak çalışan dostlarımdan edindiğim ön bilgilere göre; her yıl merkezi bütçeden belediye bütçelerine, engellilerin yukarıda saydığım hizmetlerinde kullanılmak üzere kaynak tahsisi yapılmaktadır. Arkadaşım, “Bilgi edinme hakkımızı” kullanarak bu paraların peşine düşmemizi önerdi. Bakacağız…
Diyelim ki bu tahsisatları aldık ve engellilerimize ulaştırdık. Bu, henüz mutlu olmamıza yetmiyor. Dünyada ve Türkiye’de yapılan araştırmalar ne yazık ki “Engellilik ve Yoksulluğun” bir arada, el ele bulunduğunu gösteriyor. Ülkemizdeki engellilerimizin %80’e yakını yoksulluk sınırında.
(Kaynak: Doğruluk payı web sitesi)
Demek ki daha mutlu olmak için biraz daha kaynağa ihtiyacımız var. Peki nereden sağlayacağız bu kaynağı?
Her şeyden önce bu kaynakların kendi ilçemizden sağlanmasının daha etik olduğunu düşünüyorum. Bu ilçede faaliyet gösteren, kazanan iş adamlarından, esnafından, hayırseverlerinden… ve nihayet ilçenin köklü ailelerinden!
Büyükçekmece Engelliler Derneği başkanı kardeşim Zeynep Aslan’dan aldığım verilere göre; ilçemizde 4.080 kadar kayıtlı engelli tahminen bir o kadar engelli annesi var. Toplam nüfus oranları Türkiye genelinde %12. Yani kabaca her 10’unumuzdan biri engelli ve %80’i yoksulluk içinde.
Spor faaliyetleri, festivaller için sponsor olmaya can atan iş adamlarımız, kuruluşlarımız bu hayırlı işe de el atarlarsa; Ramazan ayı öncesi, toplumsal huzurun yanında vicdanımızın da huzur bulmasına büyük bir katkı sağlamış olacaklar.
Böylece Büyükçekmeceli’yi bilmem ama kentimizin biraz daha çağdaş engellilerimizin biraz daha mutlu olacaklarını söyleyebilirim.
Büyükçekmeceliler olarak;
Daha daha çağdaş, daha daha mutlu olmanın yollarını aramaya devam edeceğiz…
Başta engelli anneleri olmak üzere tüm annelerin “Anneler Günü” kutlu olsun!