00:14 - Silivri’de Vefa Parkı ve Basketbol Sahası’nın açılışı gerçekleşti
23:48 - Cumhuriyet coşkusu zirveye taşındı
23:39 - Büyükçekmece Cumhuriyetin 101’inci şan ve şeref yılını coşkuyla kutladı
17:07 - Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’ndan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı
14:48 - Cumhuriyetin 101. şan ve şeref yılı gururla kutlanıyor
Ülke gündemine yine dışarıdan et ithal etme konusu girdi. Sebep ise et fiyatlarının yükselmesi. Bir dönem ülkemizde kurbanlık kalmadığını söyleyip yine yurt dışından canlı hayvan ithal ederek çözüm bulma çabasında olanlar, şimdi et fiyatlarının yükselmesini bahane ederek ülkemizi yurt dışına bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar. Oysaki ovalarımızla, verimli topraklarımızla birçok ülkenin özendiği cennet vatanımızda hayvan yetiştirmeyi, tarım yapmayı bile beceremiyoruz.
Ülke gündemine yine dışarıdan et ithal etme konusu girdi. Sebep ise et fiyatlarının yükselmesi.
Bir dönem ülkemizde kurbanlık kalmadığını söyleyip yine yurt dışından canlı hayvan ithal ederek çözüm bulma çabasında olanlar, şimdi et fiyatlarının yükselmesini bahane ederek ülkemizi yurt dışına bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar. Oysaki ovalarımızla, verimli topraklarımızla birçok ülkenin özendiği cennet vatanımızda hayvan yetiştirmeyi, tarım yapmayı bile beceremiyoruz.
Doğup büyüdüğüm ve şu an yaşadığım Çatalca’dan öneriler ile çözümlerin et ithal ederek değil, yerinde çözülebileceğini dilim döndüğünce anlatmak istiyorum
Çatalca tarım alanı olarak ilan edilmiş bir bölgedir. İstanbul’un can damarı olan bu güzel topraklar, geniş arazileri ile tarım ve hayvancılık için çok müsait olmasına rağmen bir türlü değerlendirilemiyor. Uzun yıllardan beri bir üniversite hikayesi almış başını gidiyor. İlçedeki gerçek meslekleri (ya da babalarının meslekleri) hayvancılık ve tarım olan Siyasi Parti İlçe Başkanları Ankaralara gidip ilçeye üniversite getirmeye çalıştılar ama beceremediler. O günlerden bu güne kadar geçim kaynakları olan hayvancılık ve tarıma sahip çıkmış olsalardı, inanın Çatalca’nın kalkınması anlamında daha fazla yol alırlardı. Çatalca bu gün hayvancılık ve tarım da parmakla gösterilen bir ilçe olurdu.
NE YAPMAK GEREKİYORDU?
Bu gün halen geç kalınmış değildir. Çatalcalı meralarını, arazilerini kaybetmek istemiyorsa, ilçenin betonlaşmasını istemiyorsa hayvancılık ve tarım üzerine girişimlere acilen başlanmalıdır. Buna Çatalca Belediyesi ve Kaymakamlığın öncülüğünde bir kooperatif ya da bahsettiğim kurumlar tarafından hayvan yetiştiriciliği ile ilgili büyük bir tesis kurulup tarım ve hayvanlılık faaliyetlerinde halkımız özüne döndürülmelidir.
Düşünün ki kendi etimizi, sütümüzü ve ürünlerimizi üretebilen bir bölge olduğumuzu bence bu bir hayal değil farkına varmamız gereken, gerçeğin ta kendisidir.
Tarım ve Hayvancılık denildiğinde, meslek edinememiş insanların uğraşı olmadığını aksine artık bu alanda birçok eğitimli Ziraat Mühendislerimizin olduğunu, fakat mesleklerini icra edecek faaliyet alanları kalmadığından dolayı eğitim aldıkları alan dışında farklı işlerde harcandıklarını belirtmek isterim.
Bahsetmiş olduğum tesisler ile hem eğitimli gençlerimize mesleklerini yapabilecekleri iş alanı oluşacak hem de tarım ve hayvancılık alanında öncelikle bölgemizin daha da geniş düşünürsek ülkemizin ihtiyacına cevap verecek bir sistem oluşturulacaktır. Çatalca’nın hayvan besiciliğindeki başarısını Kurban Bayramlarında ilçe girişinde oluşan trafikten bile anlamamız mümkündür. Tarımdan bahsedecek olursakta hasat dönemlerinde Çatalca’nın Trakya Bölgesi’nin en iyi kalitede buğday, arpa ve ayçiçek üreticisi olduğunu bilmenizi isterim. Bölgemizin kaliteli ürünleri ile bu alanda eğitimli Ziraat Mühendisleri kendi oluşturacakları yem rasyonlarıyla kendi yemlerini üretebilirler. Bu sistem içinde hem bölgemizin çiftçisi hasat zamanı ürettikleri buğdayını, arpasını bölgedeki birkaç alıcının tekelinden çıkarmış olur hem de kendi hayvanlarını kendi ürünleri ile beslemiş olurlar.
Çatalca’nın metropole yakın olması da pazara ulaşım açısından bir ayrıcalıktır. Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara başta olmak üzere, ilçedeki siyasiler, STK lar bir araya gelip bu yönde çalışmalar yapmalıdır. Çiflikköy, Binkılıç, Karacaköy, İzzettin gibi birçok mahallede geniş arazilere sahibiz bu bölgede hayvan yetiştiriciliği tesisi kurulup yatırımcılar ile iş birliği içerisine girilip hayvancılık ve tarım anlamında örnek çalışmalar başlatılabilir. Doğru bir araştırma ekibi kurularak doğru adımlar atılarak önce Çatalca’nın geleceğini sonra da ülkemizin bu alanda geleceğini değiştirmede bir katkı sağlanmış olur. Son olarak şunu belirtmek isterim ki yapılan araştırmalar da asıl kazancın ya ziraat faaliyetlerinden ya ticaretten ya da sanattan kazanıldığı tespit edilmiştir. Saygılarımla