SON DAKİKA

Haber Ekspress

Trakya Topraklarına Bu Düşmanlık Neden?

Trakya Topraklarına Bu Düşmanlık Neden?
Bu haber 23 Mayıs 2018 - 17:00 'de eklendi.
BAKİ ÇİFÇİ

Çocuklarınız “anne ben acıktım” dediğinde önüne bir tabak araba, beton, elektrik, mobilya mı

koyarsınız? Ya da ekmek çorba, salata, yumurta, et, süt mü koyarsınız? Ya da “su istiyorum” deyince

temiz su mu, kirli, kirletilmiş, işlenmiş gazlı içeceklerimi verirsiniz? Ya yaşam kaynağınız havanız? O el

bebek gül bebek, can parçalarımıza atlı arabalı, bol elektrikli bir gelecek kuralımda, eti ekmeği suyu

havayı ithal etsek te olur. Diyenleri duyar gibiyim. Hem zaten her şeyi ithal etmiyor muyuz?

 “Canım bize elektrik de lazım çağın ihtiyacı, biraz kirli hava solusunlar ne olacak ki, zaten egzozuyla,

fabrika atık dumanlarıyla kirleniyor, eh birazda Termik Santral kirletsin ne olacak ki?” Diyenler bir

yana “devletimiz böyle bir plan yapmışsa memleketin faydası içindir” diyenlerde az değildir.

Konuyu anladınız. Silivri-Çerkezköy, Vize, Lüleburgaz, Nükleer Santrali’nin yanı sıra İğneada bölgesine

ayrıca termik santral projeleriyle Trakya’nın onlarca kıymetli 1.sınıf tarım topraklarına termik santral

yapımı için yoğun çalışmalar yapılmakta olduğu Trakya halkının gündemini oluşturmaktadır. Ve

herkesi tedirgin etmiştir.

Olağanüstü Hal Fırsatçılığı

 

Öyle anlaşılıyor ki 15 Temmuz’dan beri ülkenin içinde bulunduğu Olağanüstü Hal (OHAL) ortamından

yararlanmak isteyen Enerji Şirketleri,  durumu fırsata çevirip Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nda yoğun

kulisler yürütüyor olacaklar ki, daha önce 1.derece tarım alanı, orman alanı ve yeraltı suyu besleme

alanı olarak planlara işlenmiş, zinhar koruma altında olan alanlarda plan değişlikleri yaptırıyorlar.

Bakanlık’ta “ülkenin hali menfaatleri doğrultusunda” bu talepleri bir bir gerçekleştirerek Olağanüstü

Hal ortamında yol temizliği yaparak, Şirket simsarlarının taleplerine Trakya’yı feda ediyor anlaşılan.

 İstanbul ve Trakya’nın akciğerlerine bu zehir hançerlerini sokmak hangi “ali menfaatin” gerekçesidir.

 Kalori değeri bu kadar düşük, yeraltı bataklığında çıkarılması yüzü astarından pahalı olduğu bilimsel

olarak ispatlanmış kömür rezervleriyle “yerli-milli” kaynak mı yaracaksınız, yoksa Trakya topraklarına

ve halkın mülklerine el mi koyacaksınız?

İneği-samanı-unu-buğdayı- zerzevatı bile yabancıdan alıyorsun sorun olmuyor, Eklektiği dışarıdan

alıyoruz diye “milliğin” mi kabarıyor!

Trakya halkı yurtlarından sürülmek mi istemiyor?

 

Sadece Silivri-Çerkezköy sınırları içinde 545 hektarlık devasa bir alan içinde yapılması planlanan

Kömürlü Termik Santral projesi için, adı geçen arazinin çok büyük olduğu ve halk arasında bu arazinin

zehirli atık alanlarında da kullanabileceği söylentilerinin yanında, geçimlerini orman (Mangal

Kömürü),hayvancılık ve tarım ürünleriyle sağlayan 20 den fazla  köy ve mahalleyi birinci derecede

yaşanmaz hale dönüştüreceğinden, dahası bacalardan çıkan gazlarla (kükürt, karbondioksit, monoksit

ve diğer yüksek ısıyla ortaya çıkan ağır metal ve gazların) hakim rüzgarlarla  kilometrelerce uzaklara

taşınacağı, asit yağmurlarına yol açacağı ve tüm canlı türlerinin yanında havayı, suyu, gıdayı

zehirleyeceği bir efsane değildir. Yatağan, Elbistan Afşin  ve  ülke genelinde  kurulmuş tüm termik

santrallerinin tahribatlarının bilimsel verileri sanal ortamda herkesin ulaşabileceği çokluktadır.

Buralardaki nüfus hareketleri ve halk sağlığı sorunları apaçık ortadadır. Aynısıyla Trakya halkı yüz yüze

kalma tehdidi altındadır.

“İlçedeki Yatağan Termik Santrali Yatağan halkı için önemli bir kanser kaynağıdır. Eski ve verimsiz

 

yöntemlerle üretim yapmaya devam eden santral nedeniyle çocukların yüzde 95’inin kanındaki kurşun

 

oranı normalin üzerinde olduğu tespit edilmiştir.. Santral, zaman zaman Yatağan havasını aşırı

 

derecede kirletmiş ve kapatılmıştır. Yatağan Termik Santrali zaman zaman kara duman yaymaktadır.

 

Nüfus seyrekleşmekte, ilçe büyük kentlere göç vermektedir.”  Bu alıntı bile Trakya halkının ne ile yüz

yüze olduğunun açık kanıtıdır.

Öte yandan Ergene Nehri’nin ne hale getirildiği kör göze parmak kadar açık, net ve hiçbir tartışmaya

mahal bırakmayacak kadar önlenemeyen çevre felaketi ortadayken ve insana “kendi toprağına ve

 

suyuna bu kadar düşman sanayi politikası olamaz” dedirten uygulamalardan sonra, Kömürle

çalışacak termik santrallerle Trakya’nın toprağına, suyuna, havasına, ağacına, insanına bu “Enerji

Üretim Alanı” fermanları çıkarmak  neden?

 Ergene Islah Eylem Planı 2019 da bitecekmiş. Sevsinler. Yıllarca bir tek canlı organizmamın dahi

yaşamaz hale geldiği Trakya’nın tek akarsuyunun ve çevresinde yaşayan Trakya halkının kayıplarını

nasıl yerine koyacaklar?

Ne yapmalı

 

Termik santrallere karşı çıkmak yaşamı savunmaktır. Onun bunun, ötekinin berikisi için değil, her

yurttaş kendi yaşam hakkını, çocuklarının yaşamı ve geleceği için toprağını, suyunu, havasını

savunmak için kendisiyle aynı akıbeti yaşayacak herkesle dayanışma içinde olmalıdır.

Bunun siyasetle doğrudan ilgisi olmakla birlikte, kirlenmiş havayı solurken  kimin hangi partiden,

hangi siyasetçiyi savunduğunun, zengin mi fakir mi olduğunun hiç önemi kalmaz. Asit yağmurları

herkesin tarlasına yağar, herkesin suyunu kirletir. Herkesin tarlasının, arsasının, evinin, bağının

bostanının emlak değerini pula dönüşür.

Bir gün biz nerde hata yaptık diye sormak zorunda kalırsanız, “Ergeneyi kirlettirmeyecektik” demek

zorunda kalmayalım diye söylüyorum.

Trakya’da hatırı sayılır çevre mücadele deneyimi olan sivil insiyatifler, platformlar, dernek ve meslek

kurumları var ve onların deneyimleri herkes için öğretici mücadelelerle dolu.  Onlarla dayanışmayı

güçlendirmek, ya da köy köy, mahalle mahalle örgütlenerek yetkilileri bu yıkımdan vazgeçirecek

demokratik tepkimizi en geniş şekil ortaya koymalıyız.

 Aksi halde şirketler devlet garantili tatlı karlarını kasalarına doldururlarken,  bizler kansere, solunum

yetmezliğine, kömürün zehirli külleriyle kirletilmiş ata topraklarımızda derman arayan zombilere

dönüşmek içten bile değildir.

Aslolan Yaşamdır. Gerisi  felaket. Dünyada bunca alternatif temiz enerji kaynaklarına yatırımlar

varken ve Trakya rüzgar ve güneşte mükemmel imkanlar sunarken, Trakya ya karşı özel bir husumet

mi var demekten insan kendini alamıyor! Hakikaten sizce de neden?

 

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa