SON DAKİKA

Haber Ekspress

GETİR MERAYI, GÖTÜR TAŞ OCAĞINI

GETİR MERAYI, GÖTÜR TAŞ OCAĞINI
Bu haber 05 Mart 2019 - 11:48 'de eklendi.

Çatalca Ak Parti Belediye Başkan Adayı Mimar Mesut Üner’in tarım ve hayvancılığın kalkındırılıp, canlandırılması üzerine Çatalca Halkı’na sunduğu seçim projelerinin hayal ürünü olduğunu ve detaylı olarak ele alacağımdan geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım yazımda bahsetmiştim. Halka sunulan tarım ve hayvancılık konulu projelerin neden hayal ürünü olduğunu, yalnızca kendi yorumuma dayandırmak yerine, akademik bilgi ve yasal veri temelli özel bir araştırma yazısı ile detaylandırmak istedim. Merak edenler ve daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak isteyenler için yazının sonunda yararlandığım kaynakçayı da sizlerle paylaştım. Çok fazla hukuki terimler kullanmadan, anlaşılır bir dille tarım ve hayvancılığın nasıl bir hükümet politikası izlenerek bitirildiğini ve her seçim sürecinde olduğu gibi halkın elinden hiç sorgusuzca alınanların, halka projeymiş gibi ve en acısı hayali bir proje olarak nasıl sunulduğunun analizini yapacağız.

KÖY HALKINA SORDUNUZ MU ?

10.07.2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası, büyükşehirlerin yönetimini yeniden düzenlerken, 12.11.2012 tarihinde kabul edilen ve 30.03.2014 yerel seçimler sonrası yürürlüğe giren 6360 sayılı yasa, büyükşehir belediyelerinin sınırlarının coğrafi kriterlerini değiştirerek il mülki sınırları olarak belirlemiştir. Son yasal düzenleme, yeni bütünşehirler oluştururken büyükşehir sayılarının artırılabilmesi için coğrafi ve demografik koşulların değiştirildiği düşünülmektedir. Köylerin hukuken mahalleye dönüştürülmesi sonrası TÜİK verilerine göre 2012 yılında nüfusun %22’si köylerde yaşarken bu oran 2013 yılında %8,7’ye düşmüştür. (TÜİK, 2013 a.)

Kentsel özelliklerin kazanılabilmesi için yapısal olarak gelişim süreci yaşamayan köyler, hukuken mahalleye dönüştürülünce, fiziksel olarak bir kentin ne yazık ki bir parçası olamıyor. Ayrıca, bu kararın alınmasında Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı 5. Maddesi gereğince, her türlü sınır değişikliği gündeme geldiğinde o yerleşim birimlerinde yaşayanların oyuna da başvurulması gerektiği belirtilmiştir. Milletin Efendisi dünün köylüsü bugünün hukuken kentlisi vatandaşlarımıza, köyden mahalleye dönüşmek ister misiniz diye soruldu mu? Köy halkına, yasanın uygulanma sürecinde karşı karşıya kalacağı bazı durumlardan bahsedildi mi? Emlak ve arazi vergisinden, içme suyu ve tarımsal sulama maliyetlerinden ve belediye yönetiminin köy yaşamına getireceği kentsel maliyetlerin olacağından haberdar mıydınız?

TARIM TOPRAKLARI ARSAYA DÖNÜŞÜYOR

Köyler açısından kimlik ve aidiyet duygusunun kaybı, taşınır ve taşınmaz malların köy elinden alınması, içme ve kullanma suları için ödenecek ücretler nedeniyle tarım ve hayvancılık etkinliklerinin zorlaşacağı ve hatta yok olacağının farkında mıydınız? Köyün yaşam masraflarının kente göre düşük olması ve tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi köylüyü köyde tutan nedenlerdi. Fakat yasalarla kentleştirilen köyler; vergiler, harçlar, geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın güçleşmesine neden olan maliyetlerle boşalmıştır. Büyükşehir Belediye Yasası’na kadar belediyelerin yetki ve görev tanımında bulunmayan tarım, bu yasa ile büyükşehir belediyeleri bir yandan köyleri ve kırsal alanı ortadan kaldırmakta diğer yandan tarım topraklarının koruyuculuğunu ve tarımın desteklenmesini üstlenmektedir. Bir taraftan da kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar diğer amaç dışı kullanım taleplerini de kapsayan geniş bir içeriğe sahip olup, verimli tarım topraklarının arsaya dönüştürülmesi sürecinin de hızlanmasına zemin olmuştur.

Şimdi bu yasalarla belirlenmiş şartlar altında tarım ve hayvancılığın tekrar canlandırılması mümkün mü? Tarım bir taraftan bitirilirken diğer taraftan yaşatılabilir mi? Köyler kimliğini kaybedip, mahalleye dönüştürülmüşken bir mahalle de tarım ve hayvancılık yapılır mı? Hayvancılığın olmadığı yerde tarım olur mu? Yasal çerçeve ile kıskaç altın alınmış halk tarım ve hayvancılık yapabilir mi? Tarım ve hayvancılık ile uğraşmak istiyorum diyorsanız başvurmanız gereken çokça bakanlık ve birim var. Bunun yanında hazırlamanız gereken birçok projeler ve detaylar. Yani yaptığıma yapacağıma pişman oldum dedirtecek türden bürokratik süreç sizi bekliyor. Benim arazim var oraya ufak bir ahır yapar hayvancılığımı yaparım diyorsanız, uydudan hemen o sizin ufak ahır görülüyor ve kimden izin aldın mahalle de ahır olur mu diye tepenize biniyorlar. Anlayacağınız iki ucu b..klu değnek işte böyle bir şey. Lanet olsun diyorsunuz ve küsüp, eski köyünüz yeni mahallenizi terk ediyorsunuz. Yok arkadaşım yok tarım ve hayvancılığı kalkındırıp canlandıracağım diye bir gerçek yok. Ne zaman ki fikrini sormadan aldığınız kimliğini, köylüye iade edersiniz işte o zaman tarım ve hayvancılık kalkınır. İşte o zaman göç edenler evlerine geri döner. Bunun dışında anlattıklarınızın hepsi masal. Ama Mimar Mesut Üner şunu diye biliyorsa; üyesi olduğum iktidar partisinin çıkarmış olduğu, köylüyü mağdur eden bu yasaya karşı mücadele edeceğim ve sizin tüzel kişiliğinizi geri kazandırıp, geçim kaynaklarınızı sizlere geri vereceğim. Köylünün elinden alınmış araziyi arsaya dönüştürüp haksız rant sağlamaya çalışanlara asla müsaade etmem, üyesi olduğum partimin yürürlüğe koyduğu yasaya rağmen bunu başarabilirim diye bilir mi?

PROJELERE HALK İNANIR MI ?

Yetkinin tek bir birimde toplanmayıp, denetiminin sağlanamadığı, yasa ile bakanlıklara ait yetkilerin valiliklere devir edilebildiği sistem ile söyledikleriniz olmaz. Bir belediye başkanının tarım ve hayvancılığı güçlendirmesi için sihirli bir değnek lazım. Tarım ve hayvancılığın güçlenmesi ancak devlet politikalarıyla olur. Nasıl ki köylüyü kentli yaptılarsa, yapacakları yasal düzenlemelerle ancak kalkındırabilirler. İsterseniz bir düşünün neden tarım ve hayvancılıkla uğraşmak isteyenler Büyükşehir Yasası’nın uygulanmadığı iller de bu çalışmaları gerçekleştirmek için göç ediyor. Ben yazdıklarımı yasalara ve bilimsel çalışmalara dayandırdım. Şimdi sizde projelerinizi neye dayandırarak halka vaatlerde bulunduğunuzu anlatın dilerseniz.

Sonuç olarak, gerçeklerle yüzleşmelisiniz. İnsanlara hayal satmak yerine olabilirliği yüksek vaatlerle gelmelisiniz. Düşünebiliyor musunuz Çatalca Meydanı’ndan bir koyun sürüsünün otlamak için geçtiğini ya da evinizin yakınında komşunun ahırı var ve hayvan gübreleri sizin camınızın dibinde duruyor. Günümüz şartlarında bu gerçek olabilir mi? Anlayacağınız merkezler de yapılaşma izni yok, tarım alanlarında yapılaşma izni yok. Ahır yapmaya izin yok, samanlarını depolayacağın derme çatma bir yer yapmaya izin yok. Yerleşim yerinden uzakta ücra bir köşeye yapını yaptın, peki hayvanlarını orada hiçbir güvenlik önlemi almadan bırakabilir misin? Ama bunun içinde bir kulübe yapmaya izin yok. Sevgili Mimar Mesut Üner bu yoklukların içinde tarım ve hayvancılığı nasıl var edebileceksiniz? Çatalca Halkı’nı tekrar nasıl tarım ve hayvancılığa teşvik edeceksiniz? Merayı taş ocağı yapıyorlar, tarım alanlarının göbeğine asfalt fabrikası yapıyorlar sesiniz çıkmıyor. Köyü mahalle yapıyorsunuz sonra, mahalleyi köye çevirmeye çalışıyorsunuz kafanıza esiyor çıkıp tarım hayvancılık diyorsunuz. Mahallede tarım hayvancılık öyle lafla olmuyor. Sonra tarımı destekleyeceğiz, hayvancılığı destekleyeceğiz diyorsunuz bu halkında buna inandığını düşünüyorsunuz.

Kaynakça

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2006/04/20060425-1.htm
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2006/08/20060809-4.htm
http://www.tarimarsiv.com/wp-content/uploads/2017/04/507-512.pdf
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1993.htm
Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa