SON DAKİKA

Haber Ekspress

Gar Katliamına Ağıt

Gar Katliamına Ağıt
Bu haber 23 Mayıs 2018 - 16:59 'de eklendi.
BAKİ ÇİFÇİ

Korkuyorum. Senden, ondan, şundan, bundan, ötekinden, berikinde, üniformalardan, silahlı

adamlardan, bıyıksız sakaldan, resmi araçlardan, kaymakamdan, validen, bakandan,

cumhurbaşkanından.

 

Kısaca şu günlerde  yaralı bir serçe  gibiyim.  Korkak, ürkek, telaşlı, her an tetikteyim. Zalim

kara kıllı bir karabasan  atlayarak üstüme, kara kıllı ellerini geçirerek boğazıma, boğuyor beni.

Dünyanın doğmuş ve doğacak bebelerini, ak sütlü annelerini, kızlarını –oğullarını, ak saçlı

ninelerini- dedelerini savurarak  zulmün dehşetine, her yanım kan, acı ve çığlıklar

kulaklarımda.

Üstüme üsteme geliyor kara kıllı gölgeler.

 

Bebekler kıpırdamadan öylesiyle, minik bedenleriyle yatıyorlar ıssız sahillerde. Kuşatılmış

şehirler. Kan akıyor oluk oluk yol yol. Bir kız çocuğu alnında vurulmuş, bekliyor buzdolabında

kara toprak aç. Yetmişlik bir dede  yatıyor upuzun duvar dibinde. Zırhlı araçlar arkasında

sürüklenen insanlık. Onlar iktidarda, zirvede kalsın, mülk ve servetlerini iştahla yesin,

semirsinler diye, kanun zoruyla savaşa zorlanan yoksul halk çocukları hayatlarının baharında.

Bebeler, çocuklar, gençler. Siyasetin ”onlarrr, bunlaaarr” diye beynimizde yankılanan   kin ve

nefret dili. Orada bir anne eteklerine toplamış can parçalarını.

 

Anneler, ah anneler, gül kokulu yavrularını ölümün kalleş oyununa kurban veren anneler,

çaresiz, acılı anneler. Komşu sınırının az ötesinde zincire vurulmuş kadınlar, daha baharında

genç kızlar, çırılçıplak köle pazarlarında. Kelleler dizilmiş üst üste, insanlık utanç içinde.

Üstüme üsteme geliyor kara kıllı gölgeler. Boğuluyorum. Korkuyorum anne.

 

Bir kuşluk vakti ak güvercinler havalandı bozkırın orta yerinde. Yeni güne, güneşe selam,

aydınlığa kanat çırparak. Tohumun  toprağa düştüğü vakitlerde.  Mevsimin  kışa döndüğü

zamanlarda. On binlerce güvercin kanat çırpıyor güneşe.

Vakit yok, barış hemen şimdi.

 

Toprağa tohum ekiyor uzaklarda bir köylü. Fabrikada dönüyor çarklar emek esir. Kara

toprağın karanlık dehlizlerinde ekmeğin ölümle yolculuğu kan ter içinde. Yaylalardan bir

yerlerde koç bırakma zamanıdır şimdi, yeni hayatı tohumlama telaşında. Karıncalar telaşla

son hazırlıklarını yapıyorlar kışlıklarına. Arılar son çiçeklerden bal topluyorlar, uzaklarda bir

bülbül şarkı söylüyor sarıya çalan yapraklar arasında. Kederli, mahzun.

Vakit yok, barış hemen şimdi.

 

Halaya durmuş gençler, allı yeşilli, renk renk giysileriyle oğullar kızlar “Yaşamak bir ağaç gibi

tek ve hür/ Ve bir orman gibi kardeşçesine.”

Ege’den, Akdeniz’den, Trakya’dan Karadeniz’den, kadim Anadolu toprağının her bir köşesinde

türküleriyle, sevgileriyle, sevgilileriyle, oğullar, kızlar, babalar, anneler, nineler, dedeler.

Öğretmen öğrenci, işçi, esnaf, Türk, Kürt, Çerkes, Laz, Tatar’ı, Arnavut’u, Pomağı. Alevi,

Sünni, Ermeni, Rum…renk renk bu toprakların kardeş çocukları, halaya durmuş, barışa ve

kardeşliğe çağırıyor.

Vakit yok, barış hemen şimdi.

 

Hey hat, zalim güçlü, zalim vicdansız, zalim kurnaz ve hain, zalim kalleş, zalim güneşi

sevmez. Zalim kara kıllı bir gölgedir.

Kara bir gölge kapladı sonbaharın aydınlık gökyüzünü, güneşe kan sıçradı. Canlar düştü

toprağa, vakitsiz ecelsiz. Barış güvercinleri savruldu, her biri can parçası. Güneş utandı

ağladı. Toprak utandı ağladı.

 

Alaska’dan, Hindistan’a, Patagonya’dan  Uzak Asya’ya kötü haber tez ulaştı. “Barış

güvercinlerini  vurdular,  Ankara’nın orta yerinde toprağa  yüz bir can düştü” Dinsiz miydi,

imansız mıydı, yoksa o kadar amansız mıydı düşman, anam  heyy Ankara Garın! da vurdular

beni, ölmeden mezara koydular beni, söyleyin anama anam ağlamasın, ağlayıp ta yüreğini

dağlamasın, bu kavga faşizme karşı hürriyet kavgasıdır. İnsan utandı, bil cümle mahlukat

utandı.

Bir sen utanmadın ey zalim. Bir sen.

 

Kalbim bu acıya dayan, varsın dağlansın yüreğim kadim acılarınla, bir serçe kuşu gibi korkak,

ürkek yaşmaktansa  hayatı, barışı bir silah gibi göğsünde saklamalı insan.

Çıkış yok. Vakit yok, barış hemen şimdi.

İnadına barış. İnadına barış

Not: Bu yazı 21 Ekim 2015 de yazıldı

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa